Uzaylılar, astronotlar, zaman yolcuları... adına ne derseniz deyin, bu konulara dikkat çeken birbirinden kaliteli onlarca bilim kurgu filmi var. Ve bu kalabalık, en iyiler listesini oluşturmayı imkansız hale getiriyor.

Hapisten tahliye edilen Ali, tanımadığı yeni kişilerden yeni bir iş alır ve bir tefeciyi öldürür. Fakat kendine verilen paralar sahte çıkınca intikam planı yapar ve bu esnada katili olduğu tefecinin kızına aşık olur.

Walkabout 'Yabana gönderme' manasında olup Avustralya'nın yerlileri olan aborjinlerin yetişkinlik dönemine gelen genç erkeklerinin kendilerini ispatlaması için uzak çöl hayatına gönderilmesini ve buradaki hayatta kalma mücadelesini ifade ediyor.

Ahlaksız bir politikacı, 100 ton pirinç parasını zimmetine geçirdikten sonra üçüncü düğünün gecesi lanetlenir.

Ailesi haydutlar tarafından öldürülen emekli bir polis memuru, intikamını almak için iki eski kanun kaçağından yardım ister. Bollywood'un en ünlü filmi! Aktör Amitabh Benchchan'in kariyerindeki ilk basamak!

Sam Raimi'nin yanında yetişen Coen Kardeşler'in bu ilk filmi, hem sürprizlerle dolu senaryosuyla müthiş birlikteliklerini müjdeler hem de kara filmlere olan meraklarını bir saygı duruşuyla göstermelerine vesile olur.

Japonya'nın Stephen King'i olarak lanse edilen yazar Koji Suzuki'nin aynı adlı romanından uyarlanan Ringu, Japon Sinema tarihinin en çok hasılat getiren yapımları arasındadır.

Gazeteci ve çapkın bir adam olan Marcello, ciddi bir yazar olabilmenin yollarını ararken Roma'nın seçkin ve sosyal hayatın cazibesi ile kız arkadaşı tarafından sunulan boğucu bir ev hayatı arasında dünyadaki yerini bulmakta zorlanır.

XVI. yüzyıl Japonyasında geçen hikaye, görünüşte oldukça basittir: Haydutların saldırısına uğrayan bir köyün halkı, kendilerini savunmak için efendisiz samurayların yardımına başvurur.

Film giriş sekansında genel planda toplum ve yaşam verilmektedir. Bu insan selinin ortasında bir adam yalnızlık çekmekte ve bu hissi bertaraf etmek için kalabalığa karışmaya çabalamaktadır.

Odaya girdiğimizde hemen bizi bekleyen tehlikenin sıcaklığını hissederiz. Yanan Işıklar bize hemen şunu anlatır; zarlar atılmış, tutku ve arzunun gizli oyunları örmüştür ağını.

Son yıllarda artan dedikodular gerekçesiyle adı çıkmış Yatık Emine adlı bir kadın, Anadolu'da bir kasabaya sürgün edilir... Ancak gittiği kasabanın yeni sakinleri tarafından hor görülür.

Yönetmen Ahmet Uluçay'ın sinema yolculuğu imkânsızlığın içindeki imkânın keşfidir bir bakıma. Filmleri, çocukluğun bakir, kural tanımaz, hayalbaz iklimine bir yolculuk vaadidir.

Savaşın sinemasal açıdan aksiyon temelli, kinetik enerji dolu yanlarından ziyade askerlik sisteminin mantığı ve hukukuna, kişisel çıkarlarla ve adaletle olan ilişkisine bakılıyor.

Ölmek üzere olan babasının son arzusu üzerine genç adam, evlilik dışı olan üvey kardeşini bulup Makedonya'ya getirmek için külüstür bir araçla İstanbul'a doğru yola çıkar.