Film giriş sekansında genel planda toplum ve yaşam verilmektedir. Bu insan selinin ortasında bir adam yalnızlık çekmekte ve bu hissi bertaraf etmek için kalabalığa karışmaya çabalamaktadır.

Modern çemberin dışında kalan uyumsuzlara tanık olmak, her zaman ilgimi çekmiştir. 

Bastırılan geri dönüyor.

Fantastik Edebiyatın büyük ustası Dostoyevski, 1896'da yayınlanan Yeraltından Notlar adlı çarpıcı romanda bizi Kentin altında yatan ve neredeyse Kentten daha büyük olan muhteşem bir yeraltı dünyasıyla tanıştırır. Çok değişik ırklardan yaşayanları ve tuhaf ilişki istemleriyle son derece tekinsiz bir dünyadır bu Alt Kent'in sakinleri bazen üst kente gelir ve niyetleri öyle olmasa da ortalığı karıştıracak uyumsuz eylemlerde bulunurlar.

Yeraltı, adı çokta önemli olmayan kırklı yaşlarındaki kahraman ilk önce bizlere, isyanlar, hezeyanlar, tiksinmelerle dopdolu kendi yeraltı dünyasını tanıtır. İkinci bölümde yer üstüne çıkan kahraman gençlik dönemlerini gözden geçirip önceden arkadaş olduğu birkaç kişi ile yarım kalmış hesapları görmeye çalışıp, neden bu hale geldiğini anlamaya çalışır.

Film, ben hasta bir adamım ifadesi ile başlar. Kendini dış dünyadan koparmış olan kahraman iç konuşmaları ile kendini maddi dünyadan soyutlamış olarak iç çatışmalarını, öfkelerini, kırgınlıklarını, isyanlarını vb. dile getirmektedir. Kahramanımız kırklı yaşlarındadır ve gençlik günlerini de sorgulamaktadır. Yeraltına sığınmasının nedenleri ise her zaman geri planda kalmış olması, zeki biri olduğu halde toplum ve arkadaşları tarafından dışlanmış olmasıdır.

Yalnızlık ve itilmişlik duyguları içinde suçu diğer insanlara atmış onlardan hem korkmakta hem de tiksinmekte hem de insanları küçümsemektedir. Bu karışık duygular içinde kendisini bir böcekten de Değersiz gören kahraman, insanlarında kendinden iğrendiğini sanmaktadır.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları