Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiltere, Birmingham kentinde faaliyete geçen Peaky Blinders çetesini anlatan suç-dram konulu bir yapımdır.

"Toplum suçu hazırlar, suçlu onu işler."

Eğer eski usül suç-gerilim yapımlarından hoşlanıyorsanız bu mini seriyi seveceksiniz. Bu hikayede iki dikkat çekici detay gözümüze çarpmaktadır. Birincisi arka fon tamamen Londra'nın o eşsiz, unutulmaz ve nostaljik temalarını yansıtmaktadır. Bunun neden iyi bir detay olarak göze çarptığını soracak olursanız aksan, giyim, kültür ve eşsiz Londra, Birmingham'ın neye benzediğini ve en ince ayrıntısına kadar çalışan ekibin işlerini ne kadar iyi yaptığını izleyince sizler de anlıyor olacaksınız. İkinci detay ise suçluların olaylara bakış açıları, tamamen orijinal bir kadro eşliğinde kurgu ve betimleme üst seviye yansıtılmaktadır. Bu çeteye ait gelenek ve göreneklere bakınca sizler de üye olmak isteyeceksiniz. Bu ait olma hissine kapıldığınız ve yaptıkları tüm korkunç davranışlara ve eylemlere rağmen patron Shelby'nin derinliklerde bir yerlerde dürüst biri olduğunu fark ettiğiniz anda sizler de Shelby'ye hak vereceksiniz.

Hikayede kullanılan sinematografi pahalı ve kaliteli durmakta. Öykü anlatımının harika olması dışında zorluk çıkaran bir küçük detay ise aksanın çok sık kullanılması. Karakterler ve diyalogları biraz zorlayıcı ve bazı rollerde göze çarpan bir eksiklik gibi duruyor. Yepyeni bir tarz olan bu iletişim biçimine alışmak biraz zaman alıyor gibi görünüyor. Her ne kadar alt yazılıda bu sorunu yaşasak da dublajlıda bakalım nasıl duracak? En hoşumuza giden ayrıntı ise tarzı ve tonu ne kadar karanlık durursa dursun sizi boğmuyor, müzik ve arka plan eşliğinde o İngiliz duruşuna yakışır kalitede ilerliyor. Eşsiz aktörler sayesinde performansın ve senaryonun ilerleyiş çizgisi çok klas duruyor ve Birleşik Krallık tarihine ait bu dönemsel travma, kargaşası ve değişimi bakımından çok zengin bir sunumdur. Birmingham'ın temelleri yeni atılmaktadır. Çoğumuzun bildiği eski tarz Hollywood kara film özelliklerini yansıtan New York, Chicago ve Londra şehirleri, gangster anlatısı ve sahneleri için kıyasla iyi durmakta. Yazar ve üretici  kadrosu için bu çok verimli zemin, yenilikçi hikaye çizgilerinin ortaya çıkmasına izin veriyor.

En mükemmel olanı ise sona saklıyorum: Sam Neill, Cillian Murphy ve Tom Hardy'nin BBC dünyasında karşımıza çıkıyor olmaları çok havalı duruyor. bu İngiliz dramasının karanlık ve karamsar oluşu, İngilizler için yeni bir sıçrayış gibi duruyor ve işin ilginç yanı ise Türkiye'de kimse bu kaliteli mini-serinin henüz farkında değil.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları