"Evrenin sınırlılığı hakkında çok önemli bir şey olmalı, sınırsız bir evrenden daha özel ne olabilir?"

Bu mini seriyi izlemeden önce ön yargılarınızdan kurtulmalı ve tam olarak hikayeyi kabullenmelisiniz. 100 yıl önce yok olmuş bir toplumun yeni bir uygarlığın gelişebilmesi için planlamış oldukları 100 genci tekrar karaya göndermesini konu alan, sağlam kalitede bir dramadır.

Pek çok insan, gerçekçi olmayacak bir şekilde bilimsel olarak eleştirel eğilimdedir. Bununla ilgili problem ise elbette ki gösteriyi gerçek dışı kılan öyküsüdür. Öykü kaba taslak 100 gencin bir nükleer felaket sonrası yeryüzünde yaşamış insanlar tarafından tekrar yeryüzüne gönderilmesi olarak kabul edilmelidir.

Bazen TV programları, standart fizik kurallarına veya bu konuyla ilgili herhangi bir bilim kuralına uymaz. Bazen Tv'nin tam senin karşında olması ve -bu yüzdendir ki- senin istediğini sana verme çabası içinde olmasından daha mantıklısı yoktur. Görseli sana sunarken inandırmak gibi bir mecburiyeti olmadığını kabul eder. Tek arzusu seni eğlendirebilmektir ve üzerindeki yorgunluğu alabilmek için o kadar para verip karşısında oturduğun zamanı iyi vakit geçirebilmen için elinden geleni yapmaktadır.

Bilimsel doğruluk ya da bilinen klasik bilim-kurgunun büyük bir hayranı iseniz gerçek şu ki bu, sizin için doğru bir dizi olmayabilir. Bununla birlikte eğer heyecan verici bir şeyler arıyorsanız bu mini seri bağımlılık yaratmaktadır.

Öykünün tam tarihi 9210. Yol boyunca mantıksal olarak bazı sıkıntılar verebilir ve 100'ü izlerken senaryonun bir kısmı yeni izlemeye başladığımız bölümlerde biraz zayıf kalabilir. Bu kesinlikle gençlerin seveceği türden bir drama; diğer drama yapımlarından kat be kat farklı. Her ne kadar düşük bir tempoda başlamış da olsa kendine has özgünlüğü ile bu eğlence dozu yüksek yapım, sizleri oturduğunuz yerden bir an olsun bile kaldırmayacaktır.

Bu ciddi bir Tv yapımı ve en önemli artısı ise öyküsüdür. Öyküsü ve derinliği hoşunuza gidecek tonda bir yapım. Dünyada yaşayan gençlerin hala genç kalabilmesi ve onların yaşamış olduğu aşk, korku, heyecan, mutluluk ve daha nice duyguların içinde yetişkin olma çabaları, popüler bir dünya klasiği olan "Sineklerin Tanrısı" romanını akla getiriyor. Genç karakterlerin yanlış-doğru bütün seçimlerinde omurgaları yeni çekilen acı ya da mutlulukla daha da olgunlaşır ve sertleşir. Bir bakıma içinde bulunduğumuz toplumun ve tüm insanlığın yaşamış olduğu gibi genel olarak bize ait olan iyi ve kötü, doğru ve yanlış anlayışını aktarmaya çalışır.

Bu dizi için söylenebilecek çok şey varken sadece "Çok sıkıcı değil," demek istiyorum.