"Her şey bitti sanmayın; ortak günahlarımız var, birlikte yanacağız."

Döneminin en iyi ve en ses getiren yapımlarından birisi olma olma özelliğini taşıyan ve standart mini serilerden daha üst seviyede bir kaliteye ve anlatıma sahip bir öykü. Aksiyon, suç ve dramanın muazzam bir bileşkesi olan bu öykü, dünya klasikleri arasında adından söz ettirmiş "Monte Kristo Kontu" romanından esinlenerek yapılmış olan, intikam arzusunun anlatıldığı bir öyküdür. Kardeşim diyebileceği yakınlıktaki en yakın arkadaşı ve evlilik planları kurduğu sevgilisi tarafından büyük bir ihanete uğrayan Ömer, sonucunda ölüm olan bu ihanet sarmalının ters tepmesiyle birlikte yeni bir yüz, yeni bir kimlik ve yeni bir intikam planı ile "Ezel" olarak yüzleşmek için geri döner.

Hikayeyi mükemmele yakın kılan öngörülebilir olmamasıdır. Çok fazla tema ve geri dönüşlere sahip olması, intikamı daha haklı kılmaya çalışmaktadır. İlerlemek istediği sonuca doğru içinde bulunduğu yol ve yönden asla sapmak istemez ve Tv serilerinden çok farklı bir kabuğa sahiptir. Geçmişe dönük hikaye anlatımı oldukça etkileyicidir ve her bölüm, bir film kalitesine sahip teknik, bütçe ve harika bir senaryo ile sırlar ve sürprizlerle dolu halde ilerlemektedir. İzlerken bir adım sonra ne ile karşılaşacağınızı asla kestiremiyorsunuz.

Bu dramada parça parça hikayeler kullanılmaktadır ve her karakter bireysel olarak bir ilerleyişe sahiptir. Ramiz Dayı'nın farklı bir hikayesi, Kenan Birkan'ın, Eyşan ve Ömer'in farklı hikayeleri vardır. Onları bir araya getiren bir ihanet sarmalı sonucu intikam ve kirli aşkı için geri dönense "Ezel"dir.

Tempo ve hikaye her zaman derinliğini korur ve kaliteli bir sunuma sahiptir. Hikaye asıl olarak dört ana karakterden oluşur ve bu karakterlerin derinliklerine inme isteği ile arka hikayelerin verilmesi klas bir duruş sergilemektedir. 

Seride en akılda kalıcı karakterlerden birisi de "Ramiz Dayı"dır ve her repliğinin ayrı akılda kalıcı olması, geçmiş yazarlarımızı ve sözlerini hatırlatıcı kılmaktadır.