"Hafızalarda yer edinmiş samuray imajını altüst eden bir kahraman."

Asya sinemasının tanınmış isimlerinden Akira Kurosawa'nın başarılı filmleri arasında yer alan "Yojimbo"nun devam halkası niteliğini taşıyan başka bir başyapıtı "Sanjuro", ilk filmin başarısının ardından stüdyonun baskıları sonrası çıkan, "Sahipsiz Kahraman" yönetmenin özgün yapımıdır. Fenomen sayılan ve spagetti western türünün en iyileri arasında yer alan "Dolar Üçlemesi" filmine referans kaynağı taşımasının yanı sıra, uzun yıllar sürecek Kurosawa/Mifune işbirliğinin en belirgin resmidir.

Yojimbo'yu yönetmeden evvel de devam halkası yapma fikri hep aklında vardı. "Huzurlu Günler" adı altında hikaye devam edecekti ancak karakterin, Batı'da ve Asya'da dikkatleri üzerine çekmesinin ardından isim ve hikaye büyük bir değişime uğrayarak biz sinemaseverlerin tuhaf, salaş, bencil ve çıkarcı kahraman ile tanışmasını sağladı. 1961-1962 yılları... günümüzden yaklaşık 58 yıl önce gerçekleşen karakter sunumu hala izlediğinizde estetik ve ilgi çekici duruyor. Her ne kadar Japonya değişmiş olsa da yeni çarklarda kendine yer bulamayan gezgin Roninler hakkında harika anlatıma sahip birçok eserinden birisidir.

Japonya'nın özellikle kırsal kesiminde geçen hikayede şehirlerin, köylerin, semtlerin, sokakların ve evlerin etrafında dolaşan Samuraylar ve sahipsiz Roninlerin sefaleti ve yoksulluğu, rejimin yeni kurulan düzeninde kendilerine yer bulamamalarına neden olur. Suçlar, artık rejime bağlı ve sözleşmeli profesyoneller tarafından engellenmektedir. Artık toprak ağaları ve hanedanlık dönemi sona ermiş, onur savaşları ve ölüm yeminine sahip kılıç ustaları kendi geçimlerini sürdürebilmek için yeni iş ortamları bulmak zorunda kalmıştır.

"İyi bir kılıç, kınında kalmalıdır."

Sahipsiz savaşçının hikayesi, küçük bir kasabanın merkezinden uzakta bulunan kendilerince güvenli bir barakada başlar. 8 samuray halka halinde toplanmış, belediyenin yüksek makamında yer alan bir valinin kaçırılması hakkında hararetle tartışmaktadır. Valinin yeğeni Lori, yanındaki güvenilir ve toy samuraylarla birlikte amcasını kurtarmayı planlamaktadır. Sonradan kendilerine yardımcı olacak pasaklı bir görünüme sahip samurayın, yan odada konuşmalarına tanıklık ettiğini fark ederler. Her ne kadar güvensiz bir görünüme sahip olsa da Sanjuro'ya güvenmekten başka çareleri yoktur. Çünkü Sanjuro, görünümünün aksine kendilerinde olmayan tecrübe, mantık ve liderlik kabiliyetine sahiptir. Her ne kadar çorabı delik bakımsız bir serseri gibi görünse de  aslında o, kılıcı parlak olmayan eşsiz bir savaşçıdır. Ayrıca Sanjuro, bilindik samuraylardan farklı konuşması ve içtenliğiyle izleyince sizlerin de kalbinde taht kuracak bir karakterdir. Kurosawa alışık olduğumuz, Japon savaşçıların ilke edindikleri cesaret, şeref, aidiyet ve bağlılık gibi erdemlerin işsiz ve aç kalındığında nasıl esnediğine tanıklık etmemize olanak sağlıyor. Her ne kadar yıpranmış ve eskimiş bir görünüme sahip olsa da insan doğasının, gerçek kimliğin ve çaresizliğin oluşturduğu boşluğu yönetmen bu şekilde doldurmak istiyor.