İntikam almak isteyen yorgun bir savaşçı.

Bu sefer oldukça öfkeli.

Rambo serilerini hatırlayanlar için Son Kan oldukça tanıdık gelebilir.

Stallone burada, şiddet burada, vahşi dünyaya karşı bir kahraman burada, onlarca Meksikalıya karşı bir Amerikalı burada. Her şeyiyle beklentiyi karşılayacak gibi.

Gerçekten şiddet bekleyen biriyseniz Son Kan bunu başarılı şekilde yerine getiriyor. Popüler aksiyon serisinin beşinci bölümünde kesikler, sakatlıklar, ölümler, patlamalar ya da kemik sesleri -bir John Wick gibi şiddet adına her şey- ve yeni şeyler var. Şiddet, iğrenç ve biraz da eğlenceli olmalı. Özellikle de düşman Meksikalılar ise film ve kahraman, bu şiddet ayarını biraz rahatsız edici politik bir ifade haline getiriyor.

Zaman değişti.

Tabii ki Rambo filmleri her zaman politik olmuştur. İlk Kan ve Bölüm 2 farklı tonlarına rağmen Vietnam Savaşı'nın çirkin doğasını yansıtıyordu. Bölüm 3'de Rambo'yu, Ruslara karşı Afganlarla mücadele ederken izledik. Bölüm 4'de yorgun olan milli kahramanın, misyonerleri tutsaklıktan kurtarmak için Bruma'ya doğru uzanan yolculuğunu izledik. Hepsi şiddet içeren sahnelere sahipti ancak kahraman kaçmayarak tüm Amerikan düşmanlarıyla yüzleşti.

Film yapımcıları dünyada herhangi bir kötüyü seçebilirlerdi ama onlar Başkan'ın da dediği gibi "Korkulması gereken insanlar"ı seçtiler. Bir Amerikan simgesi olarak kullanılan Rambo, Marlboro Man'in çiftliğinde at süren bir kovboy olarak tam da istenilen bir görüntüyü çiziyor.