Muhsin Bey, Modern Sinemanın en güzel ve en özgün şiirlerinden biridir.

Eskinin içine hapsolmuş ve yeni manzaranın etkisinde Muhsin Bey, köyden kente geniş kapsamlı bir manzaranın görüntüsü ile başlar.

Sonrasında İstanbul'lu Muhsin Beyle tanışırız. Türk musikisine ve bahçesindeki begonyalara düşkün değerlerine bağlı eski usül biradamdır.Krem rengi pardösü giyer, sek rakı içer kaliteli müzik dinler ve en önemlisi çiçeklerine aynı saat özenle su verir.

Seksenlerde hızla değişen kente,  göçün getirdiği kültür erozyonuna yabancı ve ilkelerine aşırı sadık bir adam"çiçeklerim ölmüş"dediği gün kaset çıkarmak için şehre gelmiş, yanık sesli genç türkücü Ali Nazik ile tanışır.

Muhsin Bey ilk görüşte Ali"yi şöhretle tanıştırabileceğini düşünür, ikilinin hayalleri ve hayata bakışları arasındaki uçurum sonucu bu macera eğlenceden çok bir ölüm / kalım mücadelesine dönmesine ve olayların sarpa sarmasına zamanla şahit oluruz.

Bu kaset çıkacak!

80 sonrasında değişen Türkiye"yi, değişen değerleri, yitip gidenler ve yerlerine gelenleri traji / komik Uslupla sorgulayan film, tipik bir toplumsal ayna niteliğindedir.