"Vol-i bir deli robot, 700'ünde, bir dikili taşı bile yoktu şu baki kozmosta, Vol-i yoksul, Vol-i garip, Vol-i bir deli robot, Vol-i sahipsiz, Vol-i bir aşık robot ve Eva bir güzel robot, henüz yeni versiyon bir ay parçası, Eva bir elma yarısı, Vol-i kim, Eva kim derler, derler de araya girer ağalar beyler."  Barış Manço - Osman

Vol-i; yarı E.T. yarı R2D2, biraz da Charlie Chaplin'i andıran bir işçi sınıfı robotudur. Görevi ise yük kaldırıcı olarak insanlığın uzaya yerleşmesi sonrası dünyada bıraktıkları atıkları çöpler halinde toplamakla görevli bir robottur. Vol-i'nin yalnızlığı, zarif gözlerinden belli olmaktadır. Sosyal yaşamında sadece kendi beğendiği parçaları toplayıp biriktirmek ve tek arkadaşı olan hamam böceği ile zaman geçirmektir. Ta ki gökten inen bir uzay mekiğiyle karşılaşana kadar. Artık her şey değişecektir.

Vol-i'nin çevresel okumalarında Vol-i'nin sevimliliğini ve insancıl vizyonunu vurgulayan filmde, canlı türlerinin birbirine aşık oldukları zaman ile eşdeğer tutulmuş ve sanal duygu, tutku, çekim gücü ve melatonin, seratonin hormonlarının bir robotun yaşamasına olanak sunması, tamamen düşünce gücüyle ve yenilikçi bir bakış açısıyla gerçekleştirilmektedir.

Film Vol-i'nin dünyasını ve aşkını farklı olarak anlatsa da kahramanımızın ilkel monolit görünümü ile anlaşılmaz ve öncelikli görevi hırdavatçılığını birer birer her yönde yaşamaktadır. Ta ki Eva'yı görene kadar... Yeni yaşam artık geri çevrilemez ve hoşlandığı kızdan da ne olursa olsun ayrılmaz. Ta ki mavi ışık yanana kadar... Bunun gerçekleşmesi sonrası Vol-i'nin gerçek aşkına tanıklık ediyoruz ve mücadelesini, kendi dünyasına sırt çevirmekle ve bulduğu bu tanımlanamayan şey için her şeyi riske atmakla yaşar.

"Aşk bütün ihtişamıyla, kaos ve zorluklar içerisinde yeni bir dünya kapıları açmaktadır."

Ve mavi ışık sonrası bu küçük uygulamanın neler yapabileceğine şaşkınlık içerisinde şahitlik ediyoruz. Etkili, çarpıcı macera ve sevgi ögeleri biz insan türleriyle aynı derecede örtüşmektedir.