Bir deli ve bir dahi kabuslarını bir araya getirir.
I920'ler ve 30'lardaki İspanyol sineması tarzıyla ve teknik uzmanlığıyla ünlüydü. Fakat Bir Endülüs Köpeği sinemaya çok farklı bir açıdan öncülük eder ve hayalciliği hedefleyen akıcı, serbest bir film olarak ortaya çıkar. O sırada her ikisi de birer acemi olan Bunuel ve Dali daha sonraları stres yüklü görüntüler çizerek İspanya'da kariyer sahibi olacaklardı.
Fakat Un Chien Andalou bu resimlerin tam karışımıdır.Film ayrıca kısa film tarzını da çok geçmeden dünyaya tanıtır.
İlk sahnede bir bulut ayı ikiye bölerek içinden geçer, gençbir kadının gözü usturayla kesilir.Bu absürt görüntüler Bunuelin gördüğü kabusların grafiğidir.Bir sonraki sahnede insan elinden çıkan karıncalar Dali'nin kabusudur. Film, birbiriyle hiçbir şekilde ilişki kurulamayan sahnelerden oluşmaktadır. Çekim sırasında ne kameraman ne de oyuncular yaptıkları şeyin farkında değillerdir.
Deneysel Sinema'nın ilk örneği olarak kabul edilen film sinemaya Gerçeküstücülük akımını armağan Etmesiyle de bilinir.
Facebook Yorumları