En ünlü filmi 'Beyaz Bant' olan bağımsız filmlerin usta ismi Michael Haneke, 70. yaşında çektiği filmi ile En İyi Film, En İyi Yönetmen başta olmak üzere toplamda beş Oscar adaylığı almayı başardı.

Batı kültüründeki yaşlanma ve ölümcül hastalıklarla mücadelenin çirkin gerçeklerini ele aldığı için Amour bir alkışı hak ediyor.

Böyle devam edecek ve bir gün son bulacak!

Çoğu aşk hikayesi bir ilişkinin başlangıcını anlatır ancak Michael Haneke evli bir çiftin ilişkilerindeki son günlerini anlatıyor. Hikaye; aşk, kader, yaşlanma ve elden ayaktan düşme ile alakalı sunumu sizi rahatsız edecek şekilde kendinize yakın görünmektedir.

"Artık endişeler için faydalı değilim," diyor 80 yaşındaki Georges, ölmekte olan eşine üzülmekte olan kızına. "Artık endişelerle başa çıkacak kadar güçlü değilim, üzgünüm!" diyerek sonlandırıyor bu duygusal konuşmayı.

Gerçekten de bakıldığında Georges haklı: Son günleri bir şeyleri kaldırmak ya da indirmek, beslenme ihtiyaçları, ilaç hazırlama, doktorlar ve bakıcılar ile geçer ancak hepsinden öte, tüm hayatı boyunca sevdiği kadın, Georges'un bu çabalarını görememektedir.

Emekli ve eğitimli iki müzik öğretmeni Georges ve Anna, ilerlemiş yaşlarına rağmen geride kalan ömürlerini huzurlu ve mutluluk içinde geçiren sevimli bir çifttir. Ayrıca kendileri gibi müzisyen olan kızları Eve, Avrupa'da onlardan uzakta kendi ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Sakin hayatları, Anna'nın kriz geçirip belden aşağısının felç olması ile paramparça olur.

Georges, sevgili karısına elinden geldiğince iyi bakan ama yine de yapabilecekleri sınırlı olan bir adamdır. Çareyi sonunda iki ayrı hemşire tutmakta bulur. Şimdi ise onlarca yıl süren evlilikleri, bir kez daha bağlılık sınavı verecektir. 

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları