Beş lise öğrencisi ailelerini hayal kırıklığına uğratabilecekleri korkusuyla bir çıkış yolu arama ktadır. İçlerinden biri soruları çalmayı teklif eder.

Hemşire olan Aslı, mecburi hizmet için kışın bitmek bilmediği, kış uykusundan erken uyanan ayılarla ilgili söylentilerin dolaştığı bir kasabaya atanır.

Resim Öğrt. Samet, Erzurum'da şark görevi yapmaktadır. Onun en büyük hayali İstanbul'a atanmak ve bu kasvetli ortamdan kurtulmaktır.

Mavi tonları ve perspektif oyunlarıyla Kuru Kabus, zengin stiliyle son derece basit bir mesaj vermeyi başarıyor.

İş insanı Yalın, finansal bir krizin ardından eşi Beyza'yla birlikte doğup büyüdüğü memleketi Asos'a yerleşme kararı alır.

Kitapçı Yusuf, annesinin ölüm haberini alır ve çocukluğundan beri uğramadığı kasabadaki evine tekrar geri döner.

Deniz fenerinde bekçilik yaparak geçimini sağlayan Erkin, dedesinin fenalaştığı haberini alır ve kaldığı huzurevine doğru yola çıkar.

Sıkıyönetim yıllarında Cezaevinden aldıkları izinle, köylerine gitmek isteyen beş mahkumun yolda yaşadıkları zorluklar anlatılır.

Paraya karşı bir adam şehir hayatından uzak bir köy evine yerleşir. Yaşayabilmek için doğa ananın nimetlerinden faydalanmaya kararlıdır.

Fikret, yanlışlıkla seçtiği Papazlık mesleğinde Vatikan'a kadar yükselmeyi başarır, ardından sıkılır ve memleketine dönme kararı alır

En büyük hayali kaset çıkarıp ünlü olmak olan Cengiz, yeni tanıştığı bir yabancı sayesinde nihai amacına ulaştığını düşünür.

Fakir bir ressam, yeni işe başladığı konakta çalışırken duvarda gözüne çarpan bir kadının fotoğrafına aşık olur.

Küçük bir kasabaya yeni atanan savcı Emre, ilk cinayet soruşturmasında kendini büyük bir siyasi komplonun içinde bulur.

Matematik hocası Hilmi, bir yandan depremzede Ela'yı KPSS'ye hazırlarken bir yandan da iki senedir son sınıfı geçemeyen Ali'yi ders çalıştırır.

Bir adam karısının onu aldattığından emindir, ancak bugerçekle yüzleşmeye birtürlü cesaret edemez. Bildiklerini içine atıp bu oyunu sürdürmeye karar verir.