Günümüzden çok uzak bir gelecekte geçen film insanoğlunun Distopik sonlarından birini ele alıyor.

İç savaş esnasında esrarengiz bir tetikçi batı sınırına doğru yaklaşır. Ne evi, ne arkadaşları ne de sadakati vardır.

Cinayet masasından iki dedektif bir seri katilin peşine düşer. Bu katil cinayetleri, dünyayı yedi ölümcül günahtan temizlemek için işlemektedir.

Vampirlerin, artık yüzyıllardır yattıkları tabutlarından çıkma zamanı gelmiştir.

Bir Tv muhabiri genç Hasret, uzun zamandır aynı kabusu görüyor.Tekrarlayan bu kabuslar aracılığıyla aklına bir soru takılır: Ya anne babası ölmediyse?

İftira sonucu dağılmanın sınırına yaklaşan bir ailenin hikayesi; Sebahat tüm gününü ev işleri haşarı çocuğunun ve geçimsiz kayınpederinin bakımı ile geçirmektedir.

Fas'ın uçsuz bucaksız çöllerinde patlayan tek el WinchesterSXP sesi, üç kıta'daki dört farklı ailenin yaşamlarını derinden etkileyecek olaylar zincirinin fitilini ateşler.

Yılmaz ve İlkkan, sürekli birbirleriyle didişmekte olan iki arkadaştır. En büyük özellikleri ise sıradan hayatlarını altüst edecek birşeyler bulmaktır.

Biri Yönetmen, biri Oyuncu ve biri senarist olan Tv sektöründen bu üç arkadaş, çekecekleri yeni filmlerine mekan bakmak için gittikleri akıl hastanesinde tutsak kalır.

Dürüstlük abidesi olarak bilinen Bkom Harun, terfi için günler saymaktadır. Ancak akıl almaz olaylar onu kin ve nefret dolu bir intikam sarmalının içine sürükler.

Basit bir kaçırma olayından sonra gözaltına alınan, beşi de birbirinden yetenekli ve kendi alanlarında uzman sabıkalı, hiçbiri olaya bir anlam veremeden boş gözlerle birbirlerine bakmaktadır.

Tüm zamanların en çok sevilen müzikallerinden biri olan Singin' in the Rain, sessiz filmlere alışmış olan Hollywood stüdyo dünyasının sesli film teknolojisiyle buluştuğu 20'li yılların sonunda geçiyor.

İtalya'yı terk edip İstanbul'da yaşamaya başlayan teyzesinin kendisine miras olarak bir Türk hamamı bıraktığını öğrenen bir gencin hikayesi.

İtalya'nın hızla değişen toplumsal yapısına uyum sağlamaya çalışan yaşlı bir prens, statüsünü ve yaşam tarzını sağlama alma çabasıyla yeğeni Tancreddi'yi zengin bir tüccarın kızıyla tanıştırır.

Alınmayan önlemler ve plansız çalışma koşulları yüzünden her geçen gün madenlerde ölen işçi sayısı sürekli artmaktadır. İlyas işçileri bu ölümlere karşı örgütlemeye kararlıdır.