Yılmaz ve İlkkan, sürekli birbirleriyle didişmekte olan iki arkadaştır. En büyük özellikleri ise sıradan hayatlarını altüst edecek birşeyler bulmaktır.

İşin garibi, diyaloglar nadiren komik olsa da, potansiyelinin boşa harcandığını gösteren ince ayrıntılarla dolu olmasıdır.

'Kokoriç' müşterilere gösterilmeden önce doğru yazılmalıydı.O kadar çok dikkat çekici bir harf hatası ki Yılmaz ve İlkkan'ın dikkatini çeker. Hatta bu eğlenceli anı ölümsüzleştirmek için dubanın önünde bir de hatıra resmi çekilmek isterler.

Ancak, Nusret gibi Kokoreç zincirlerinin sahibi olacağı günü hayal eden Ersin abi'nin bu gülüşmeler dikkatini cezbeder. Asabileşir ve bu iki genç adamla uzun süre tartışmaya girer. 

Şunu da belirtelim, kimse durup dururken kokoreç tezgahı açmak istemez. En üst seviye "cehaletin ve beceriksizliğin" ağında bir mahalleye sıkıştığınızı ve dolandırılmaktan başka çareniz kalmadığını iki dakika koltuğunuza oturup sakin bir kafayla hayal edin.

Evet! "Feyyaz Yiğit ve Kıvanç Kılıç" gerçekten de komedi dünyasında biraz uyum sorunu yaşayacak gibi görünüyor. Elbette bu tür yapımların güldürebilme yeteneği senaryoyla, öyküyle, yazarların bulup filme yerleştireceği sosyal konularla ölçülür. Ama bu denli farklı ve özel komedi aktörlerinin'de Uyumlarını hiç ihmal etmemek gerekir.  

Ve karşımızda , belki acılı bol soğanlı kokoreç sevmeyenler dışında hemen herkesi memnun edecek Başarılı bir mini seri var.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları