Muharrem, 1863 Balkan Savaşı'nda İstanbul'a göç etmiş Arnavut bir ailenin son üyesidir. İstanbul'un en eski semtlerinden biri olan Süleymaniye'de babasından kalma küçük, ahşap bir evde tek başına yaşama tutunmaya çalışmaktadır.

Takva, dini bir organizasyonun gücü ve etkileri hakkında mantıklı olduğu kadar sert bir dram.

Ben sadece iyi bir insan olmak istemiştim.

İman ve paranın zoraki evliliği tarihte birçok defa istenmeyen çocuklar doğurmuştur. Laiklik ve din arasındaki mücadeleyi güçlü ve cesur bir dille ele alan Takva, bu ciddi soruna dikkat çekmeye çalışır.  

Mütevazı ve içine kapanık biri olan Muharrem, hayatını genellikle ibadet ederek ve en sert İslami kurallara bağlı kalarak cinsellikten uzak bir şekilde yaşamaktadır. Dinine bağlılığı ve güvenilirliği, üyesi olduğu tarikat liderinin dikkatini çeker. Manevi zenginliği, ona bu Şeyhin tarikatına ait olan birçok mülkün kiralarını toplayacağı bir görev teklif edilmesini sağlar.

Cep telefonu, araba ve şık kıyafetlerle donatılan Muharrem artık, uzun zamandan beri uzak kalmayı başardığı modern dış dünyanın içine girmiştir. Kısa zaman içerisinde alkol tüketimine ve hayır kurumlarına karşı gösterilen çelişkili davranışlara şahit olur. Zamanla inancın da yeterli olmadığını görmeye başlar.

Çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır. Haram, helal oldu; helal, haramdır.

Takva anlatmak istedikleri olan, son dönem Türk sinemasının yüz akı filmlerinden biri. 96 dakika boyunca bir adamın kendi ile olan hesaplaşmasına, dünyevî değer(sizlik)lerden elini eteğini çekmişken metazori şekilde tam da ortasına düşmesine, kendi değer yargılarını sorgulamasına, dini herkesin kendince çoğu zaman da işine geldiğince yorumlaması karşısında duyduğu hayâl kırıklıklarına tanık oluyoruz. Büyük İmtihan'a yavaş yavaş yaklaşmaktayken bu ansızın kapısını Çalan riyakâr dünyaya alışamaması çok normal Muharrem'in. 

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları