Afrika'ya gitmekte olan bir geminin sahibi iflas eder ve o sırada seferdeki mürettebattan altı kişi gemide kalmak zorunda kalır.

Kendine yüksek hedefler koyan ve bunların %90'ını gerçekleştiren kusursuz bir film.

Denizin ortasında hayatın çok sıkıcı olacağını düşünüyorum.Bütün gün ne yaşayabiliriz ki? ne kadar uzağa giderseniz gidin, mavi denizin bir yerlere varmanızı engelleyecek kadar büyük olduğu hissine kapılmaz mıyız?

Sarmaşık bir varış noktası olmadan 140dakika süren bir gemi yolculuğuna benzer, bir sürü manzara görürsünüz ve birkaç pürüz çıkaran serseriyle tanışırsınız,  ancak bunların hepsini olay örgüsü veya karakter sunumu olmadan elde edersiniz, bu, kelimenin tam anlamıyla varış noktasından çok kişisel yolculukla ilgilenen bir film.

Gemi lideri Kadir Çermik gerçek hayatta da çok sevilmeyen ve kaptan olarak da tam bir pislik adamı canlandırıyor. O ne derse o olur, bazen şefkatli, bazen acımasız, kendi deyimiyle "çocuklarını yani çalışanlarını, hem seven hem de döven bir psikopat.

Kaptan "Beybaba" otoriteyi yani devleti temsil eder...

Tolga Karaçelik"in yönetmenliği gerçekten de övülmeye değer, çünkü filmin neredeyse tamamı açık Denizde geçiyor ve adam aslında bu nedenle gerçek bir gemi bile kiraladı. 

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları