"İyi bir gözlemci tek bir ipucuna ulaştığında sadece olanları değil, ileride olabilecekleri de görmelidir."
"Kolombo" gibi farklı ve uzun bir serüvene sahip bir dizi bir daha asla gelmeyecek gibi. Cinayetin nasıl işlendiğini, kimin sorumlu olduğunu ve suçla sonuçlanan durumları gösterme iddiası, ipucuna dayalı Tv programlarında Sherlock kadar benzersizdir. Yarım asırdan uzun süren bir yayın hayatına sahip benzersiz dizi, gördüğü ilgiyi destekler tavrı ve kendi kişisel kedi-fare oyunu ile dikkat çekicidir.
Her bölümün başında katilin kimliğini ortaya koyarak, felaket için bir reçete hazırlar. Bunun yanında "Kolombo"nun masasında çalan çevirmeli telefonu cevaplayışı, dedektifin en beğenilen simgesi haline gelir. Katilleri, açgözlü politikacıları, güç ve kariyer peşinde koşan herhangi bir düşmanı ortadan kaldırmak için suç eylemlerini gerçekleştirmeye yönlendirilmelidir. Kötü şansa ya da kazara sonuçlanan bir ölüme neden olsa da bu oldukça perişan ve paspal görünüme sahip, düşük omuzlu ve görünüşte bitap polis memurunun, olay yerinde güçlü bir yönü ortaya çıkar: Onun adı Teğmen Kolombo'dur ve Los Angeles Emniyet Birimi'ne bağlı bir komiserdir.
Sahip olduğu oldukça hurda görünümlü arabasıyla anında seyirci tarafından kabullenildi. Yaklaşımı, erkek/kadın müşterilerini yakalayıp onları güvende olmama hissinden kurtararak güvende yaşayabilecekleri ortamı belli bir ücret ile yaratmaktır. Çünkü o, aldığı polis eğitiminde ve yöntemlerinde oldukça iyidir. Katil bir hata yapar ve Kolombo da bu hatayı beklemektedir. Çok zekice bir sebep-sonuç ilişkisi yaratmak zorundadır; zira bütçesi aksiyon, ateşli silah kullanımı ve araba kovalama sahneleri için yeterli değildir. O yüzden bir labirent yaratılmalı ve profil ile çıkışı doğru ayarlamalıdır.
Doğru puzzle parçası için Kolombo ve katil arasındaki son yüzleşme anına kadar hikaye, kısık ateşle kaynatılır. Kolombo'nun popülaritesinin asıl nedeni, zayıf ve mazlum insanlar için savaşmasıdır. Asgari ücretli insanların genel tercihidir. Araştırdığı tüm insanların zengin veya ünlü kişiler olmasına rağmen, suçlunun güvenini ya da dikkatini dağıtmasının bir başka yönü de bu vizyonsuzluktur. Suçluya göre karşısındaki kişi düşük bir profile sahiptir. Ama suçluya göre... Mesleği ile ilgili övgülerle onları tedirgin etmek istemez ve bir polis memuru olarak Memoli gibi aşırı dikkat çekici ve ilgi budalası da değildir. Ya da Komiser Rıza Baba gibi... Aslında memur olarak kendisi, gizemden başka bir şey değildir. Kendi geçmişi veya ev yaşamı hakkında herhangi bir ayrıntı vermez. Kendi seyircisine bile güvenmeyen bir gizeme sahiptir.
Cinayet soruşturmalarının niteliğine bağlı olarak kendisiyle ilgili herhangi bir ayrıntıyı değiştirmiş gibidir. Soruşturmalar esnasında nadiren bir duygu sergiler. Katilden emin olana kadar sabır halindedir. Değişken ve profesyonel bir otokontrole sahiptir. Yalnızca duyguları olan bir insandır ve bazen bazı durumlarda duyguların kendisini göstermesine engel olamaz. Karşımıza bir robot çıkmasına müsaade edilmez. Sunulan üst düzey performans, yerel yapımcıların da dikkatini çeker ve rahmetli Kemal Sunal'ın canlandırdığı Bay Kamber adında bir serüven yaratılır. Ayrı ayrı küçük parçalar hiçbir şey ifade etmez ancak onları doğru bir şekilde araya getirirseniz o zaman bir anlam ifade eder.
Suçun en yoğun olduğu Los Angeles'ın arka sokaklarında dikkatli olmak her zaman önemlidir, bu serüven de onu yapıyor.
Facebook Yorumları