Adı 'Devrim' olan bir otomobilin sokaklarda yürümesine kimse izin vermez.
Ya yaparsak?
Politik eleştiri, onlarca yıldır yazılı basın ve televizyonun dayanak noktası olmuştur. Ancak sinema yaratıcılığın kısa bir kısmını yıllarca sap ve samanı ayırarak bulmuştur. Devrim Arabaları, yönetmen Tolga Örnek'in alt türe giren zor filmi, modern bir yeniden doğuşun uzun yıllar sonra kaldığı yerden tüm hızıyla devam ettiğini gösteriyor.
Yönetmen doldurulması gereken sinematik bir detay bulmuş gibi görünüyor. Büyük kısa filmi takip eden, biraz retro biraz modern türk halkının karşılaştığı çeşitli üstü kapalı konuya bakma konusunda usta olduğunu kanıtlıyor.
Cemal Gürsel, Bir Cumhuriyet lideri olarak uzun siyasi kariyerini doldurmak ve iz bırakmak adına sanayiciler ve iş adamları ile toplantısında bir konuyu dile getiriyor: Yerli araba projesi.
Film, 1961 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in 130 gün içinde tasarlanıp üretilmesi emrini verdiği ilk yerli otomobil Devrim hakkındadır. Devrim arabalarına inanılmayarak atılan sert gazete manşetleriyle başlayıp ülke kalkınması için tek yolun yerel üretim ve sanayileşmeden geçtiğini söyleyen Cemal Gürsel'in konuşmasıyla devam eden film, belgeseli andıran bir başlangıç yapıyor. İlk sahnede belgeselci yönünü ön plana çıkartmaya çalışan Tolga'nın, izleyicinin ilgisini çekerek hikayeye adapte olmalarını sağlamak için bu yolu seçtiğini söyleyebiliriz.
Bunlar, ülkenin parasını batıracak.
Son olarak ise 'Türkiye neden gelişmiyor?' söylemine karşı filmde geçen 'Asıl devrimi beyinlerde yapmalıyız,' repliği, bu söyleme cevap niteliği taşıyor. Toplum olarak asıl devrimi beynimizde gerçekleştirip kendi çıkarımızı göz ardı ettiğimiz zaman, emin olun birçok engeli aşmış olacağız.
Facebook Yorumları