Christopher Nolan, modern sinemanın en esrarengiz film yapımcısı olabilir.
Zaman takıntılı...
Usta yapımcı Christopher Nolan "Akıl Defteri" ile kronik kısa süreli hafıza kaybına sahip bir adamı inceledi. Yıllar öncesinde "Uykusuz" ile uyku yoksunluğu ile ilişkili akut bozukluğa yoğunlaştı. Bir diğer filmi "Prestij" ile nihai büyük illüzyon için kendini klonlayan bir adamın psikolojisinin derinliklerine indi.
Burada siz de bir tema algılıyor musunuz? Nolan bu filmlerde birçok büyüleyici fikir sundu ve Başlangıç ile bunu bir adım öteye taşıyarak fikirlerin kendileri hakkında bir senaryo yazdı. Zihne olan ilgisinin ve muhtemelen tüm akıl almaz psikolojik gerilim filmlerinin nirvanası olabilir. Çalışmalarının herhangi birinden daha yoğun, katmanlı, zorlayıcı ve büyüleyicidir.
Arafta kalmak.
Hikaye oldukça karmaşık: Dom Cobb, bir insanın rüyalarına girebilen ve fikirlerini tam anlamıyla çalabilen bir fikir hırsızıdır. Son işinde -enerji casusu Saito'ya karşı casusluk yaptığı bir girişimde- başarısız olur; Saito ise onu affetmek için iyi bir teklif sunar.
Cobb'un bu insanlarda nadir görülebilecek üst düzey yeteneği, bu ender rastlanabilecek mahareti onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan isim yapmıştır. Aynı zamanda bu durum, onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği her şeye mal olmuştur.
Cobb'a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur: Ona hayatını geri verebilecek son bir iş. Tabii eğer imkansız Başlangıç'ı tamamlayabilirse. Mükemmel bir soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır. Görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Cobb ve rüya savaşçılarının planı, bir matruşka bebek gibi, çok katmanlı rüyalar içinde rüyalar yaratmaktır.
Facebook Yorumları