Hasan ailesinin geçimini babadan kalma araziden sağlamaktadır. Sakin bir yaşam sürerken bahçesinin tam ortasına bir elektrik direğinin dikileceğini öğrenir.

Diyalog sevmeyenler için şiddetle tavsiye edilir.

Kuraklığın tam ortasında, bir çiftçi arazisinden geçen yeni elektrik hattına bakar ve "değişim" gerçeği karşısında çaresizliğe kapılır. Komşusundan yan araziyi satın almak ister. Komşu oldukça şefkatli ve anlayışlıdır, ancak teklif edilen ücret hac parasıdır.

Komşu teklifi reddedince,  yüzü o kadar öfkeye kapılır ki, onun o araziyi satın almaktan başka çaresi olmadığını biz de anlarız.

Taşrada geçen estetik öykü, insan doğası ve maneviyatı üzerine sert bir çalışmadır. İki muhafazakar çiftçinin, şehirden topraklarına ulaşan gerilim hattıyla birlikte mutluluklarının nasıl yok edilebileceğini anlatan bir hikaye.  Kaplanoğlu, filmi bir melodram olarak sunmuyor, tüm metaforlar önceden ortaya konar ve ne olacağı tam olarak bellidir.

Filmin amacı gerilim yaratmak değil,  açgözlülüğün, hırsın ve gelecek kaygısının insan ruhuna neler yapabileceğini yakalamaktır. 

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları