"Köpeğiniz dünya üzerinde sizi kendinizden biIe daha çok sevecek tek kişidir."

Babanız veyahut dedenizin karanlık bir sinema salonunda izlemeye başladığı bir köpeğin sahibine gösterdiği sadakat ve bağlılığının hikayesini anlatan ahşap televizyon öncesinin kahramanı ekranda belirdiği vakit, ahşap televizyonların önündeki desenli halılar üzerine uzanan 70'ler, 80'ler ve 90'lar çocuklarının gözleri siyah beyaz ekrana sabitlenirdi.

Belki de çoğumuz gibi siz de bu canlandırma serisini ve filmleri bekliyordunuz yoksa o sıkıcı akşamlar Lassie'nin yeni bölümleri olmadan nasıl geçecekti? Lassie'nin cazibesi hala tekrar ediyor. Bütün 40 yaş üstü çocuk, Lassie televizyona tekrar çıksa hafif bir gülümsemeyle bir göz gezdirir çünkü Lassie'nin nasıl bir görev köpeği olduğunu, ne tür bir sevgi ve iyilik yaydığını herkes bilir.

"Çünkü Lassie'nin anlatmak istediği bir şey var."

Lassie, en eski televizyon anılarımdan biri olmaya devam ediyor. Dokuma hoparlör kutuları ve kalite kontrol düğmeleri olan parlatılmış bu büyük, ahşap monokrom setlerden birinin önünde çapraz bacak oturup pazar geceleri saat 7'de TRT'de yayımlanan yeni bölümlerini keyifle izlerdim. Yeni çıkan denemelerin eskisinin yanından bile geçemiyor oluşu, beni hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü Lassie'nin azımsanamayacak bir kitleye sahip olduğunu düşünüyorum.