F. Ford Coppola, dehşetin ne olduğunu bilmeyen insanlara gerekeni kelimelerle tarif etmenin imkansız olduğunu biliyor.
"Bir gün bu savaş sona erecek," dedi, Coppola'nın görkemli destanı Kıyamet ilk 1979 yılında piyasaya giriş yaptığında. Ama ne var ki Vietnam Savaşı, zaten dört yıl önce sona ermişti ve sadece Vietnam ile Kamboçya arasındaki savaş devam ediyordu.
Ne var ki bilbordlar ve Tv reklamları Kıyamet'i, tüm zamanların en çok beklenen savaş filmi olarak adlandırsa da. Savaş kelimesi Coppola için doğru bir kelime olabilir; Kıyamet, onun evliliğine, iki kez kalp krizi geçirmesine, tüm parasına, kariyerine ve akıl sağlığına mal olan kişisel bir savaş. Acaba "Bir gün bu savaş sona erecek," derken hangisinden bahsetmek istedi?
F. Coppola'nın bu filmi yapma amacı, Vietnam Savaşı'nın bilinmeyen dehşetini eve getirmekti. Böylece filmi oturma odalarındaki rahat koltuklardan izleyecek kadar şanslı milyonlarca Amerikalıya ilk elden, savaşın anlamsızlığına dair sağlam bir kanıt sunmak istedi.
Joseph Conrad'ın aynı adlı kısa romanından uyarlanan Kıyamet, Vietnam Savaşı'nda gerçekleşmektedir. Yzb. Willard, ormanın derinliklerine ilerleyip aklını yitiren ve birliklerini yarı Tanrı gibi kumanda eden Alb. Kurtz'u öldürme emri almıştır. Filipinler'de yaşanan güçlükler efsanedir ama sonuç, helikopter pervanelerinin uğultusundan The Doors'un vurucu Rock müziğine uzanan müzikle sanrılı güce sahip bir filmdir
Facebook Yorumları