Hareketin kralına hazır mısınız?

Yapma... 170 kiloluk bir polis memuru mu?

Öncelikle Ali Sunal-Onur Atilla işbirliğinden memnun olduğumu söyleyebilirim. Yolda yürürken 200 TL bulmak gibi bir şey, en azından günü kurtarmış oluyorsunuz. Güldür Güldür'den tanıdığımız iki ismi sinema afişlerinde görmek de bu denli iyi hissettirebilir. Tamam... Ok! En doğrusu 200 TL'yi görevlilere teslim etmek.

Öncelikle film için sizleri fazla beklentiye sokmayalım. Gerçek şu ki bu zaman harcayacak türde basit ve laçka komedilerden biri değil. Orta seviye, keyif alabileceğiniz, eğlenceli ve harcadığınız On TL'nizi karşılayacak türde bir film. 10 TL'den beklentiniz neyse tabi.

Babasının oğlu...

Polisiye ve komediyi buluşturan filmlere uzun zamandır aşinayız. Polis Akademisi ve Bitirim İkili gibi seriye dönüşen yapımlar, mizah ağırlıklı olsa da akıllarda hep güçlü biçimde beslenen polisiye filmler olarak kalmıştır. Komedi; bir tür olma özelliğinin yanı sıra, Yeni Hollywood tarzı polisiye tür sinemasında sıklıkla olmasa da nadiren başvurulan, lezzet katıcı bir sos olarak kullanılmıştır.

Oysa Asya Sineması devreye girdiğinde Hollywood'un formülcülüğüne pek rastlanmaz. Polisiyede, Romantik Komedide ve hatta şu sıralar Polisiye-Gerilim türünde de Asyalılar ezberi bozar. Türlerin birini diğerine "sos" olarak yedirtmez; onlardan "melezler" yaratır.

Hareket Sekiz, nasıl memur oldukları kafaları karıştıran her türden adam ve kadın karakterin bulunduğu topluluğun arasına bir de yabancı uyruklu bir suçlu yapıştırıverir. Ya da Yedek Polisler'de olduğu gibi biri mesleğine aşık bir diğeri 'bitirse de gitsek' modunda iki zıt karakter arasındaki uyumsuzluk ile hızlı tempoda gayet iyi işleyen "komik" bir yapı kurulabilir.

Asyalılar ise daha damardan girer. Cinayet Günlüğü gibi... Ciddi ciddi seri cinayetler yaratılırken yanında gayet absürt bir komediye de yer verilir. Bu minvalde ortaya çıkan, komedi soslu bir gerilim Filmi olmaktan çok "melez" bir filmdir. Türlerden biri, diğeri olmadan ayakta kalamaz.