Babalık bağlarının tutkulu bir portresi.

Kıvanç'ın yeni filmi "Hadi be Oğlum" rüya içinde rüya gibidir. Görüntüleri ve duyguları canlı, rahatsız edici ve aynı zamanda kişiseldir ve net hikaye anlatımı tüm beklentilerinizi boşa çıkarsa da duygusal anlamda belli bir yoğunluğa sahiptir.

Seyirciler tarafından en çok Kuzey Tekinoğlu karakteri ile tanınan Kıvanç, sahil kıyısındaki 90 dakika lık, tek çekimlik dijital video turu, en büyük balığı tutamamış yaşlı teknesi ve öğrenme bozukluğu bulunan küçük oğlu Efe ile açık sularda kaybolma riskiyle karşı karşıyadır.

Hikaye bir öğrenme meselesinden çok birduyarlılık meselesidir.Toplumsal ya da politik olmaktan çok yereldir, yine de duygusal anlamda bizleri kafası karışık Efe gibi hissettirir.

Yeni boşanan balıkçı Ali, hayatını denize ve küçük oğlu Efe'ye adamış sessiz bir adamdır.Dul balıkçı nın hayatta tek tutunacağı dal oğlu olsa da, o diğer çocuklardan farklıdır. İletişim sorunu olan Efe, gülüp oynayan, duyduklarına tepki verebilen bir çocuk değildir. Oğluyla bağ kurmaya çalıştıkça daha da yalnızlık hisseden Ali'nin tek dileği, oğlunun onu anladığını bilmektir.

Batı edebiyatında 'babalar ve oğullar' birbirlerini trajediye doğru iterler. Onun yerine bu baba ve oğul Romantik anlar sunuyor.