Çocuklar onlara anlattığımız şeylere inanırlar

Bazı eleştirmenlere göre Jean Cocteau'nun Güzel ile Çirkin'i bugüne kadar çekilmiş en şiirsel filmlerden biridir. Film, hayvansı bir yaratığın sarayında kapana kısılmış genç bir kızın hikayesidir. Canavar ilk başta kızı itse de kız zamanla onun içindeki iyiliği görür ve ona aşık olur. Cocteau hikayeyi öylesine ciddi bir dürüstlükle anlatır ki hikaye uyku öncesi masalı olmaktan çıkıp ahlaki bir şey haline gelir.

Cocteau, Film'i çekmesinden neredeyse kırk yıl önce bir şairdi ve şiir, yönetmenin ilk filmi şair Orfe hakkındaki 1930 tarihli 55 dakikalık deneysel film Bir Şairin Kanı'nın teması olmuştu. Cocteau ilk uzun metrajlı filmi Güzel ile Çirkin'de en ufak bir sembolizm olmadığını hararetle savunsa da şiirin bilinçdışı bir süreç olduğuna inanıyordu. Dönemin Amerikalı eleştirmenlerinden Bosley Crowther filmin "Muhteşem görsel metaforları"na vurulmuştu. Bir yandan da hikayenin böylesine gösterişsiz bir biçimde anlatılması çok çarpıcıydı.

Doğaüstü basitlik

Film etkileyici bir şekilde hikayeyle değil de Cocteau'nun bir kara tahtaya yazı yazmasıyla başlar. Bu, hikayenin keyfi sürülecek bir fantezi değil, ahlak dersi içerene bir hikaye olduğunu açıkça ortaya koyar. "Çocuklar onlara anlattığımız şeylere inanırlar,"diye yazar.

Canavar'ın sarayı bir fantezi dünyasından ziyade kurulu bir sahne gibidir. Saraydaki sihir fantastik olmaktan çok gerçeküstüdür. Mumları tutmak ve içki servisi yapmak için duvarlardan ve masalardan gerçek eller ve kollar çıkar ve heykel sütunların, gözlerini deviren ve duman üfleyen gerçek insan yüzleri vardır. Grimm Kardeşlerin masallarından ziyade Salvador Dali'nin sanatını andırır rahatsız edici ama aynı zamanda daha yetişkin işi ve daha dokunaklı.

Görüntü yönetmeni Henri Alekan, Gustave Dore'nin gravürleri ve Jan Vermeer'in resimlerinden esinlenilmiş dekorlar ve Fransa'daki Cheatu de la Rocha Courbon ve Raray'de yapılan dış çekimlerle Gotik büyüye sahip bir dünya yaratmıştır. Alekan'ı "gerçekçilik sınırları içinde doğaüstü bir nitelik" kazandırmayı başardığı için bizzat Cocteau takdir etmiştir.