Baktığınız her yerde tuhaf bir şeyler olur... görünümü, alışılmadık oyuncu kadrosu ve hikaye yapısı ile Altman'ın en iyilerinden biri.

Phillip Marlowe, Los Angeles"ta yaşayan keyifsiz bir dedektiftir. Ona bakınca 70"lere ait görünmüyor 40lardan kalma Cope markaaraba kullanıyor ve komşusu hippilere birtürlü ayak uyduramıyor.Yogayı henüz duymamış, kadınlarla ve erkeklerle iletişim kuramıyor. 

Kedisiyle bile ciddi sorunları var.

Arkadaşı Terry birgece yarısı kapısını çalar ve onu Tijuanaya götürmesini ister, karısıyla kavga etmiş ve ayrılmak istiyor. Marlow, onu sakinleştirdikten sonra Tijuana"ya götürür. Ertesi gün Los Angeles"a döndüğünde, onu bekleyen iki dedektif Marlowe'u sorguya çeker. Ona, Terry'nin karısını döverek öldürdüğünü söylerler ve onu gözaltına alırlar. Üç gün sonra onu serbest bırakırlar. Çünkü"Terry" bir Meksika otelinde intihar etmiş bir notla bulunduktan sonra dava da kapanmıştır.

Marlowe, Malibu"da yaşayan Elaine"den bir telefon alır. Alkolik kocası Rooger kaybolmuştur ve onu bulması için Marlowe'a iş teklif eder. Marlowe ayrıca bu olay sırasında mafya lideri Martin Augustine İle tesadüfen karşılaşır. Marlow, Roger'i ararken, izler dostu Terry cinayetine kadar uzanır.