Mükemmel bir Guy Ritchie filmi... Eğlenceli bir Guy Ritchie filmi... Ama öncelikle ilginç olan ise Guy Ritchie tarzına sahip bir Guy Ritchie filmi...

Bu ormanda tek bir kural var: Aslan acıkınca avını yer.

Hiç Nat Geo'da 'Aslan ve Ceylan' savaşlarını izlediniz mi? Daha saf bir adrenalin şekli yoktur. Etoburlar, timsahlar, kartallar, çitalar, yılanlar, dişler, tırnaklar, zehirler... ve sevimli avları. Zeka ise biz av-avcının ana silahıdır. Argyle Amca'nın genç İskoç William Wallace'a kılıcı kullanmayı öğrenmeden önce beynini kullanması gerektiği söylediği 'Braveheart'ı tabii ki izlediniz? Yönetmen Guy Ritchie'nin son filmi 'The Gentlemen' ise alışık olduğumuz güç ve cesaretten çok kurnaz yırtıcılar ve zekaları hakkındadır.

The Gentlemen'de ham görüntünün de bize sunduğu gibi İngiltere'de de vahşi yaşamda olduğu  gibi avlar/avcılar olduğudur. 90'ların sonu ve 2000'lerin başında çektiği iki muazzam film ile anladık ki 'Ateşten Kalbe', 'Akıldan Dumana' ve 'Kapışma ile Londra' sokakları da çeşit çeşit serserilerle dolu. Bacak kıran, baldır deşen, kafa tekmeleyen ve genelde arabanın bagajında birkaç ölü av taşıyan avcılar vardı.

Bir adamın hayatından daha önemli bir şey varsa o da düzendir.

Guy Ritchie gibi yönetmenler ve tarzlar söz konusu olduğunda genellikle akla gelen birçok isim var. Spielberg ve Scorsese gibi... Bir filmi izlemeye başladığınızda birkaç dakika içinde kamera arkasında kimin olduğunu anlarsınız; çekim tarzları, geniş açı ve arka plan takıntıları sizi şaşırtmak ve güzel anlar geçirmenizi sağlamak için kişisel tarzda ele alınır. Her zaman Gene Wilder ve Guy Ritchie gibi bir 'Yönetmen Filmi' izlediğinizi bilecek ve bundan kişisel olarak uzun süre keyif alacaksınız.