Yolculuğun, varış yerinden daha önemli olduğu kaliteli filmlerden biri.
Siz sırrı bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz.
19. yüzyılın başlarında sihir büyük bir işti; imkansız bir şeyler görmek isteyenler için daha fazlasını mümkün kılan ve kalabalığın dikkatini çeken bir şov ya da başka bir deyişle kandırılmak isteyenler için şık bir tezgah.
Görünüşe göre sihir 20. yüzyıl için de büyük bir iş. Christopher Nolan, psiko-gerilim filmi Prestij'de, bizleri tekrar geçmişin o büyülü şovuna çekiyor. Bugün bile izleyicide hayranlık uyandırabilen bu güçlü meslek, illüzyon etkisinin seyircide yarattığı her türlü büyüleyici katmana sahiptir.
Dikkatli bakıyor musunuz?
Prestij, büyücüler hakkında olması gereken her şeye sahiptir.
Filmin başlangıcında Michael Caine tarafından seyircilere sunulan konuşmada, bir sihirbazlık gösterisinin üç bölümden oluştuğundan bahsediliyor.
İlki "Vaat" bölümü. Sihirbaz size sıradan bir nesne gösterir; bir kuş, bir insan ya da bir makine.
İkinci bölüm ise "Dönemeç". Sihirbaz size gösterdiği olağan şeyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. Bir şeyi yok etmek yeterli değil, bir de onu geri getirmeniz gerekiyor.
İşte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir bölüm bulunuyor ve içlerinde en zoru olan bu son bölüme de "Prestij" deniyor.
Filmi de aynı bu şekilde izliyoruz... "Vaat" bölümünde ayrı mesleği yapmak isteyen iki arkadaşı, bir ölümle "Dönemeç"e giren hayatlarını, finalde ise "Prestij" i izliyoruz.
Facebook Yorumları