Sihirli bir ayna gibi, ne görmek isterseniz size onu yansıtır.

Kurgu ve Gerçek.

Devam etmeni ne sağlıyor Oscar? Cevap: Eylemin güzelliği. Tuhaf olduğu kadar güzel, çirkin olduğu kadar korkunç, komik olduğu kadar ayıp, tahmin edilemez olduğu kadar heyecan verici, 'Kutsal Motolar'ı tanımlamanın birçok yolundan biridir.

Bir gün içinde Paris'te dokuz ayrı karaktere bürünen tuhaf bir adam.

Yeni iş gününe başlamak için yeni bir suikastçı, iş adamı, bir baba ve dilenci gibi çeşitli rollere bürünen Mösyö Oscar, büyük beyaz bir limuzin kapısından içeri girer. Şoförü bayan Celine ona, hangi rollere girmesi gerektiğini bildiren kalın bir klasör verir. Bu beyaz limuzinin içi, bir sonraki karaktere girmesi adına bir nevi soyunma odası görevi görmektedir.

Bu karışık karakter ve film bizlere modern zamanlar ve kimlik hakkında neler anlatıyor?

Ne yazık ki yönetmen Leos Carax, bu soruları açıkça cevapsız bırakıyor. Bu sayede 'zeki seyirciler' gerçek cevaplara ulaşabiliyor. Eğer bu bir Hollywood yapımı olsaydı sizi zahmete sokmadan tüm cevapları verebilirdi. Bunun aksine Carax, bize hiçbir şeyi net bir ifade ile sunmuyor.

Ben yalnızım, onlarsa herkes...

Fransız sinemacı Carax'ın on üç yıl aradan sonra yeniden yönetmen koltuğuna oturduğu Kutsal Motorlar, tam bir deneysel sinema süreci. Bir hikayeden diğerine atlayan Cesar karakteri ve onun randevu adı altında büründüğü kimlikler, karakterler arasındaki geçişler ve tüm hikayeler boyunca farklı filmlere yapılan göndermeler seyircilerin zihnini kurcalayacak boyutta.