Trajikomik anlatım diliyle dikkatleri üzerine çeken, mizah unsurunun eksik olmadığı 'Küçük Şeyler', Onur ve Bahar çifti üzerinden ışığı sönen bir ilişkiyi anlatıyor.

Orta sınıfın  görmezden geldiği ciddi bir detay yakalar ve bir neslin sessiz çığlığı haline gelir.

Tik tak, Tik tak...

Dram-Komedi, bir film yapımcısı için öğrenmesi en zor türlerden biridir ancak ustalaşmak ve etkili bir ünvan elde etmek için de en kolay olanıdır. Türün yıllar içerisinde bu kadar homojen hale gelmesinin bir nedeni var: Bir yıl içinde onlarca yerli dram yapılmasına rağmen, sadece birkaçı zaman testinden geçerek hafızalarda kalmayı başarıyor.

Dram paketi içinde, öne çıkmak için eşsiz bir bakış açısı ve zengin bir hayal gücü var. Yönetmen Kıvanç Sezer, ikinci uzun metraj filminde drama kattığı sanatsal bakış açısıyla övgüler alacak nitelikte.

Şimdi, seyircileri rahatsız edebileceğini düşündüğüm bir şey söylemeliyim. Bazı fantastik görseller ve kişisel üst düzey performanslar ile çok iyi yapılmış bir film olduğunu düşünsem de hikaye ve karakterler açısından türev ve az gelişmiş, özünde başka bir festival filmi. İkinci uzun metraja sahip bir yönetmen için, bu tür yer edinme ve dikkat çekme biçimine sahip olma affedilebilir bir durum.

Hepimiz yarın için planlar kurarız.

Ticari anlamda iddialı filmler için yönetmenin, yeni bitirdiği İtalya serüveninden sonra zamanla olgunlaşacağını ve referanslara daha az güvenecek şekilde büyüyeceğini ümit ediyorum. Ne yazık ki festivallerden aldığı övgülerden ötürü bir şey diyemiyorum ancak sinema sadece elit bir gruba Hitap edecek bir sanat formu da değil diyerek noktalıyorum.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları