Tek hatırladığım o muhteşem müzik başladığında çok, çok uzak bir galaksinin içinde olduğum.

Her neslin bir efsanesi vardır.

Skywalker'ın Yükselişi, Falcon uzay gemilerinin nasıl yükseldiklerini ve nasıl indiklerini merak eden kişilere bundan daha fazlasını verir. Sizce George Lucas 40 yıl önce senaryoyu yazarken bunun hayranlar için büyük bir merak konusu olabileceğini hiç düşünmüş müydü? Eğer düşünmediyse yeni Yıldız Savaşları filmini iyi bir film yapan ve önemsiz gibi görünen bu önemli detaylandırma neticesinde, Kırk yıllık galaksi macerasını sonlandırmak J.J. Abrams için oldukça zor olmuş gibi görünüyor.

İlk Düzen'in acımasız yönetimi altındaki galaksi yavaş yavaş umutsuzluğa kapılırken Skywalker'ın genç kızı Rey, Jedi eğitimine General Leila olmadan devam etmektedir. Vicdani retçi olan Finn ve  Poe İlk Düzen'deki bir casustan mesaj alınca bu mesaj onları tekrar bir araya getirir.

Büyük Lider Snoke'u öldüren Kylo Ren, İlk Düzen'in yeni Büyük Lider'i olmuştur. Luke Skywalker'ın güçle birleşmesinden sonra Rey, kendi içindeki gücü benimsemiş ve onu geçmişte tutan bağlarını kesmeyi başarmıştır. Kylo Ren ve Rey'in arasındaki çatışma giderek artarken İlk Düzen'de içsel çalkantılar yaşanmaktadır. Güçte kalabilmek için giderek acımasızlaşan Rey, ortaya çıkan gizemli Ren şövalyeleri ile birlikte galaksideki tüm dengeleri değiştirecektir.

Yıldız Savaşları, her fanatiğin bildiği gibi devam eden bir yapım. Yeni dijital efektlerin yanı sıra kötü ve iyinin okyanusun ortasında gerçekleştirdikleri dövüş sahnesi de beklentiyi karşılayacak türde. Kısacası Skywalker'ın Yükselişi geleneği devam ettiriyor ancak filmleri kendi vizyonuna uyacak şekilde tutma çabaları ve George Lucas ile J.J. Abrams arasındaki çatışma, finali kimseyi hiç tatmin etmeyecek türde bir ürün haline getirmiş de olabilir.