Jean Renoir'in başyapıtı. Bir av partisinde bir araya gelen Fransız burjuvaları üzerinden II. Dünya Savaşı öncesi Fransız aristokrasisini ele alır.

Herkesin kendine göre nedenleri var.

Oyunun Kuralı II. Dünya Savaşının eşiğinde Fransa'da, eli kulağındaki çatışmaya rağmen ya da belki de bu sebeple aklı sürekli havada olan üst sınıflar hakkında sert bir hicivdir. Film 1939'da gösterime girdiği zaman pahalıya patlayan bir fiyasko oldu, hem halk hem de eleştirmenler tarafından reddedildi-bunun nedeni kısmen, yönetmen Jean Renoir'in, insanlığın sınıf karşısındaki zaferi düşüncesine dayanan önceki filmi Harp Esirleri'yle tezat oluşturmasıydı. Film 7 Temmuz 1939'daki ilk gösteriminde seyirci tarafından yuhalandı. Aynı yıl Ekim ayında yetkililer filmin "bunaltıcı, hastalıklı, ahlaka aykırı olması... Ve gençler üzerinde istenmeyen etkilere" neden olması gibi gerekçelere dayanarak filmi yasakladı.

Filmi yeniden keşfetmek

Filmin orijinal negatiflerinin savaş sırasında bir hava saldırısında yok olduğu sanılıyordu. 1950'lerin sonlarında iki sinemasever onları bombalanmış film laboratuvarında kutuların içinde buldu. Renoir'in de yardımıyla ve binbir zahmetle negatif parçalarını bir araya getirdiler. Restorasyonlu versiyon ilk defa 1959 Venedik Film Festivalinde gösterildi ve övgüyle karşılandı.

Bu da çağımızın bir başka özelliği, günümüzde herkes yalan söylüyor.

Renoir'in filmi, cemiyet kadını Christine ve eşi Robert'in kırdaki malikanelerinde geçen bir hafta sonuna odaklanır. İlişkiler gitgide çözülür ve hafta sonu bir trajediyle son bulacaktır. Son dakika davetlisi Andre, Christine'yi etkilemek için Atlantik boyunca tek başına uçmuş ve henüz iniş yapmıştır. Christine onu karşılamaya gelmediği için Andre kurallara göre oynamayı ve röportajlarda kahraman gibi davranmayı reddeder ama bunun bedelini ödeyecektir. Arkadaşı Octave, Andre'yi davet ettirmiştir ama onun da art niyetleri vardır. Octave Andre'yi Robert'in eski metresi Genevieve'ye ayarlayarak Andre'nin dikkatini Christine'den, Robety'in dikkatini ise Genevive'den başka yöne çekmeyi ummaktadır.

Hem üst hem alt katta entrika dönmektedir. Sonrasında bir silah ateşlenecek ve kanlı bir kimlik karıştırma vakasının ardından trajedi doğacaktır. Fakat Renoir, seyircisinin, karakterlerinin içine kapalı hayatlarında bunun bile bir şey değiştirmediğini görmesini sağlar. Öncesinde yaptıkları gibi oyun oynamaya devam ederler. Film, yönetici sınıfın duyarsızlığını tasvir eder-bunu en iyi gözler önüne seren sahne ise erkeklerin önlerinden geçen her hayvana ateş açtıkları tavşan sahnesidir. Fakat Renoir'in bu filmdeki amacı üst sınıfları şeytanlaştırmak değildir. Onları daha ziyade oynamaya mecbur hissettikleri bir oyunun içine hapsolmuş çocuklar olarak sunar. "Hayatın berbat yanı şu" der Octave, "Herkesin kendine göre nedenleri var."

Renoir-hem malikane içinde, hem de üst sınıfın klostrofobik sosyal oyunları içinde-hapsolma hissini arttırmak için yeni bir çekim yöntemi geliştirerek aşırı bir alan derinliği yaratacak çok hızlı merceklerle çalıştı. Bu özgün "derin-alan" tekniği sayesinde ön plandaki aksiyonu odakta tutarken, arka planda kendi kişisel hikayelerine devam eden insanların oradan oraya koşuştuklarını gösterebiliyordu.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları