Atakan'ın sevdiği kız ile evlenebilmesi için geriye kalan tek yol kayıp babasını bulmasıdır ve bu zorlu arayış için en yakın arkadaşlarından yardım alması gerekir.

"O değil de şu sıralar herkesin biraz kafalar karışık."

Youtube kökenli fenomenlerin sinema filmi çekmeleri yeni bir şey değil; Enes Batur'un ardından Atakan, Fatih ve Bilal'in de işin içine katılmasıyla son olacak gibi de gelmiyor. Kendilerine fenomen diyen bu insanlar, ekranda beliren abone sayıları sayesinde pek çok stüdyonun dikkatini çekecek gibi duruyor. Youtuberlar ve başarıları düşünülünce bunun ticari olarak oldukça iyi sonuçlar vereceği de aşikar, geriye ticari kaygıların dışında tek bir problem kalıyor: Komedyenler için gözle görülür en talihsiz durum olan, etraflarında çığlık atan karşı cinslerin olmaması. Aktörler ve müzisyenler kadar şanslı değiller. Yüksek meblağda para kazanmalarına ve onlarca eğlenceli "Kışkırtma" videosuna sahip olmalarına rağmen, balkona çıktıklarında sıraya girmiş ve etrafı kuşatmış, "Atakan", "Bilal" ya da "Fatih" diye bağıran bir jenerasyona sahip olamayacaklar. Öncüleri Cem Yılmaz, Ata Demirer ve Yılmaz Erdoğan için bağıran bir grup görmediğimize göre bu, en öngörülebilir sorun olarak göze çarpıyor.

Şimdi, geriye sorulması gereken birkaç soru kalıyor:

1. Ekip ne zaman dağılacak?
2. Yerel ve ulusal, görsel ve yazılı basının baskılarına ne kadar dayanabilecekler?
3. Dengeler değiştiğinde aralarından ilk kimi harcayacaklar?

Şunu hemen söylemek isterim ki fragmanı çok beğendim ve Cast ekibinin veteran bir kadro ile hareket etme fikri, işin ve beklentinin ne denli ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Genel olarak komediler şaşkın durumlar, tuhaf olaylar silsilesi ve negatiflerin çoğunluğu sayesinde gelişir. Bu negatiflerin içerisinde kalmış pozitif performanslar filmi izlenir ve eğlenceli kılar. "Salak ile Avanak", "Hayvan Dedektifi", "Aman Tanrım", "Yalancı Yalancı", "A.R.O.G" ve "Her Şey Güzel Olacak" gibi filmlerin istemsiz ve uyumlu olmaları gereken durumlardaki uyumsuz halleri, kitlelerin kahkahalarını kazanmalarında destek sağlıyor. Bence komedilerin nasıl olması gerektiğine dair genel algının dışına çıkan filmlerde sürdürülen normal haller de bu kahkahalarda o denli belirleyici. Yani zeka tahtası olan bir çocuğun durmadan elindeki küpü yuvarlağa sokmaya çalışması, ilk denemede komik olmasa da sonraki her denemede istemsizce gülmemizi sağlar.

"Kafalar Karışık" filminde karşımıza çıkan üç mizahşörden benim için en göze çarpanı Atakan. Yaptığı şey her ne ise onu iyi yapıyor gibi duruyor. Genel ritüeller ile dalga geçmiyor, bilinen şablonun dışına çıkmaya ve uzaklaşmaya çalışmıyor; sadece nasıl olunması ve nasıl davranılması gerektiğinin farkında değil, hepsi bu. Oto yıkamada çalışırken de, kız istemeye gittikleri vakit sevdiği kızın babasını aradıklarında da bunu hep başarılı bir şekilde yapıyor.

Bu serüvenin eğlenceli halleri, dalga geçmeden dalga geçer halleri, Vine ve Youtube'dan gelen mizah yetenekleri ve tecrübeleri sayesinde film, göze batmadan başarılı duruyor. Zeki'siz Metin'i, karaya ayak basmış Erkan'ı, boşanmasının ardından uzun yıllar geçirmiş Cihan'ı, uzun süre hapis yattıktan sonra serbest kalmış Güven'i ve Koçovalı'dan habersiz ek iş alan Perihan'ı kapsayan sağlam kadrosu ve yeterli enerjisi ile çoğu komedi gibi, anlık tebessüm ve kahkahaların olacağını kabul ettiğimiz başarılı bir yapım.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları