Hiç eskimeyen, çağının ötesinde bir sınıf.

Vay be, kocaman adamlar olduk!

"Hababam Grubu" gibi cesur bir duruşa sahip, otoriter ama bir o kadar da kollayıcı bir figür ile tanıştı Türk halkı. Mahmut Hoca, onu görür görmez ilham verici bir müdür muavini olduğunu anlıyoruz. Cumhuriyet sonrası yeni yeni yetişen eğitimci kadrosu, en iyisi olmayan bir eğitim sisteminde en iyisi olmayan mekteplilere ve masalarında oturup daha çok ders çalışmaları gerektiği gibi geleneksel bir algının aksine daha modern ve ileri eğitimci kimliği ile haylazlıklarının bir seviye sonrasına çıkmasına tebessüm eşliğinde engel oluyor. Elbette parlak bir eğitmenin eninde sonunda okuldan kovulduğu an ile şaşkınlık da yaşarız. Ancak İnek ve ekibinin, hocalarının görevden alınması gibi saçma bir uygulamayı protesto etme amaçlı dik duruşlarını da görmek, izlediğimiz her şeyin aslında goygoy olmadığının tam tezahürüdür.

Işığı gözümüzü alan bir eğitmen... Sınıfa girmesi, olduğu yerde sabit durması bile heybetini meydana çıkarır. Saygılı, dürüst, fedakar ve babacan tavırlı bu eğitmen "Hababam Sınıfı" ile tanışır. "Bu ilk dersimizde birbirimizi tanıyalım," diyerek başlar. "İyi olur hocam tanışalım," diyerek ayağa kalkar yağız bir delikanlı. "Bendeniz Ferit Eken," der. Yanında oturan ve biraz daha kısa olan arkadaşının "Kendisine Damat Ferit deriz," lafına sınıf gülerek eşlik eder ve unutulmaz tanışma anı, biz izleyiciler için de unutulmaz sahnelerin arasına girer.

Bitmemiş ve hiç bitmeyecek bir yolculuğa tanığız.

Hikayedeki diğer ögeler ve karakterler de yapay yelpazedeki günlerini seçmiş gibi görünüyor. Kuşkusuz akıllarda kalan en parlak isim "İnek Şaban" ise yerini korumaya devam ediyor. Kişisel olarak hep merak ettiğim konu ise Şaban'ı çıkarınca filmin nasıl olacağı gerçeğidir. Kaliteli yan roller eşliğinde Kemal Sunal olmadan nasıl bir seviye yakalanabilirdi? Sonrasında 5 ve 6 gibi Kemal Sunal'sız bölümlere de denk gelmiş biri olarak diyebileceğim, tamamen zaman kaybı birkaç film izlemek zorunda kaldığımız gerçeğidir. Peter Sellers'ın yerine Pembe Panter'de başka birisinin oynaması gibi... Düşüncesi bile şimdiden beni rahatsız etti.

Ergenliğini baya bir aşmış yetişkin birkaç genç hakkında yapılmış eğlenceli, yoğun bir dokunaklılığa sahip ve milli gururumuz olan bu yapım, diğer her yapımın önüne çıkıyor. Anadolu'nun farklı şehirlerinden gelmiş yatılı okul öğrencileri ile eğitim başlığı adı altında tanıştık. Sert ve bir o kadar otoriter idari amir ve kendi belirlemiş olduğu eğitmenler eşliğinde, tüzük ve kurallar dahilinde sayısal çoğunluğa ulaşmış ticari bir eğitim kurumunun dışında tembel, haylaz ve paralarını gününde yatıran ebeveynlere sahip onlarca öğrenci ile tanıştık. "Mahmut Hoca, Hafize Ana, Şaban, Güdük Necmi, Damat Ferit, Hayta İsmail, Paşa Nuri, Badi Ekrem" Hafızalarımızdan çıkmayan bir sürü diyaloğu ve unutulmaz arka fon müziği ile "Hababam Grubu", Türk sinema tarihinin unutulmaz komedilerinin muhteşem çağını en güzel örneği olarak yansıtan büyük bir adım. Aslında ülkemizin yatılı yurtlarından tanıdık ve bildik bir sürü parçaya sahiptir. Sınavlarda kopya çekmenin çeşitli yolları, geç kalmanın türlü mazeretleri, final maçlarına grup olarak kaçmalar ve benzeri şeyler... Tabii film, bu tür yanlış davranışlara karşı harika bir karakter ile hayat dersi vermeyi de unutmaz. Hoca, onun ahlaki değerleri ve öğrencilerine olan bağlılığı tekrar ilgimizi çeker.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları