Hiçbir Hollywood yıldızı, Clint Eastwood kadar şahane bir kariyere sahip değil.

Spaghetti Western türüyle ün kazanan aktör güçlü, iradeli, umursamaz insan figürü ile büyük bir isim haline geldi ve kariyeri boyunca bu rollerin varyasyonlarını oynarken -bazen de klasik karakterlerin parodisine yönelerek- Amerika sinema tarihinde aşılamaz bir yer edindi. Yönetmen olarak 4 Oscar kazanmış olsa da hafızalarda hep iyi bir oyuncu olarak kalan aktörün yaptığı en iyi filmlerinden beşini sizler için derledik.

5. The Bridges of Madison County (Yasak Aşk) - 1995

5. The Bridges of Madison County (Yasak Aşk) - 1995

Türünün en iyilerinden! Clint Eastwood, Madison County'nin Köprüleri adlı kitabın sinema uyarlamasındaki erkek kahraman Robert Kincaid'i canlandırıyor.

Meryl Streep, Yasak İlişki'nin resimlerini çekmek için Iaowa'ya geldiğinde gözleri ve kalbi gerçek aşka açılan yalnız bir ev hanımı olan Fransesca Jhonson rolünde. Fransesca, kocası ve iki çocuğuyla Ilinois eyalet fuarında dört günlük bir seyahate çıkar ve bu esnada Robert ile tanışır.

Yaşak İlişki filmi sadece fotoğraflanma şekli ile değil, karakterlerin bize gösterilme şekli açısından da güzel bir film. Eastwood bu romantizmin açılımı için rahat bir tempo seçerek acele etmemiş ve bir sürü diyaloğa yer vermiş. 

Yasak İlişki, bazı sıradan insanların tecrübesinin öz nitelikleri üzerinde duruyor ve zengin dokulu duygusal bir şablon sunuyor. Çoğu zaman geçmeden önce özel olacağını bildiğiniz türden bir film.

Fransesca ve Robert'ın sevgisinin derin ve özel olduğuna inanmak kolay. Belki de bir filmin gerçek gücü, tabloların, durumların ve karakterlerin ekrana kalıcı bir izlenim bırakıp bırakmamasına bağlıdır. Algı ve düşüncelerimize meydan okumak için gerekli beceriye sahip, açık sayıda resim oluşturulmamış ancak Yasak İlişki bir istisna.

4. A Fistfull Dollars (Bir Avuç Dolar) - 1967

4. A Fistfull Dollars (Bir Avuç Dolar) - 1967

1966'da Amerika ve İngiltere'de Sergio Leone'nin Dollars üçlemesinin ilk giriş yapan filmi. "Bu film, türünün ilki ve son da olmayacak." Kısaca azalan bir türe can veren sözleri, Spaghetti (İtalyan) Batısının gelişimini müjdeledi.

Eastwood'un sakallı anti kahramanı sırasıyla 3 filme de öncülük etmişti.

Filmin başlangıcında bir yabancı, katırını San Miguel adlı bir kasabaya doğru sürer. Burada herkes zengin ya da ölüdür. Ağlayan küçük bir çocuk, büyük Meksikalı haydut tarafından sokakta hırpalanmıştır. Çocuğun annesi genç güzel bir kadındır; yabancı, yanlarından geçerken gözlerini kadının gözlerine kenetler. Normal Batı'da insanın insanı tekmelemesine tepki verirdi ama burası farklı bir Batı. Bu bildiğiniz bir karakter değil; Batılı kahramanın uzun ve kirli sakallı, yalın bir görünümü var. Her şeyden önce de bencil ve umursamazdır. Kahramanımızın önceliği, "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın,"dır. Bu durum onu, filmde iyi adam mı kötü adam mı yoksa aradaki adam mı yapıyor? Bunu izleyen hiç kimse anlayamıyor. Bildiğimiz iyilerden değil. Belki de kötülük yapmaması, filmde iyi bir nitelik olarak kullanılmıştır. Bunu da hiç kimse anlayamıyor. Sergio Leone'nin bize armağan ettiği harika bir üçleme .

Leone'nin Batısı, katıldığı Katolik aileye hakim bir dünyaya görsel ve resmi referanslarda bulunuyor.

3. Unforgiven (Affedilmeyen) - 1992

3. Unforgiven (Affedilmeyen) - 1992

Clint Eastwood'un Affedilmeyen'i eski Batı, yeni Batı arasındaki geçişte sürdürür varlığını. Eskiden yıldızların altında yatan erkekler, şimdi kendilerine ev inşa ediyorlardır. William Munny bilinen bir hırsız, katil ve domuz yetiştiriciliği yaparak kendini geçindiren bir suçludur.

Eastwood, 1980'de 'William Munney Killers' adlı bir senaryoyu okuduğunu belirtti ve şöyle dedi: "Harika bir Batı macerası olacağını düşünmüştüm ama sanırım bunun için biraz yaşlıyım. Okuduktan sonra senaryoyu satın aldım ve bir çekmeceye koydum. Sonra da 1992 yılında senaryoyu tekrar hatırladım ve bu senaryoya ne oldu, diye düşündüm. Tekrar okuduğumda aşık olmuştum. Senaryonun mükemmel olduğunu ve benim Batı filmine dair son işim olması gerektiğini düşündüm."

Zaman 1880'ler... Bay Whiskey kasabası, San Fransisco ve St. Louis arasında bir yerde ancak herhangi bir haritada yeri olmayan, Amerikan yerlilerinin yüksek ovalarında bulunan, küstah bir mezradır. Geceleri birkaç kovboy, kızlarla birlikte salonun ikinci katında eğlenirken aniden kovboylardan biri bıçağını çıkarır ve onunla birlikte olan fahişe Delilaha'nın yüzünü keser.  Şerif bu olaydan sonra kovboyları tutuklamak yerine 6 at karşılığında kovboyların serbest kalmasına göz yumar. Kurbanın en yakın arkadaşı olan Alice, bu olaya çok öfkelenir ve "Fahişe olabiliriz ama biz de insanız!" cümlesi ağzından dökülür. Bu olaydan sonra Alice ve Delilah diğer kızlarla birlikte bu zamana kadar biriktirdikleri paraları birleştirirler ve kovboyları öldürecek herhangi birine 1000$ para ödülü verileceği duyurulur.

Böylece Affedilmez, fahişelerin intikamı hakkında bir destana dönüşür. Film daha ziyade eski Batı'daki onur kodları, ekonomik gereksinimler, açgözlülük ve yarı pişmiş zafer kavramlarıyla değişik derecelerde motive edilen bir avuç insana eşittir.

2. Dirty Harry (Kirli Harry) - 1973

2. Dirty Harry (Kirli Harry) - 1973

Kirli Harry Callahan, acımasız bir katili San Fransisco kentinde durdurmak için gerekli olan her şeyi yapabilecek acımasız bir polistir ve bunu yaparken zevk alabilmek için de belinde bir 44'lük Magnum taşımaktadır.

Eastwood, Don Siegel'in cesur yönünü ve popüler, batılı olmayan anti-kahramanını bu filmde görkemli bir biçimde piyasaya sürüyor.

Kirli Harry Callahan, sokaklarda suçlu bulmak için herhangi bir şeyden vazgeçmeye istekli görünmüyor. Kirliliğini çoğunlukla temizlemeye çalışan, korkunç dünyadan fırlayan ve zırhı parlamayan biridir.  Baştan sona, usta bir keskin nişancı ve masum gençlerin, polislerin, çocukların ve zencilerin, semt sakinlerinin hayatını kurtarmak için yeterli fedakarlığı yapan bir şövalyedir. Aslında her ayrıntı ayrı ayrı  incelendiğinde, çoğu modern kahraman biraz manyaktır. Zırhlarını, bereketli gömleklerini veya polis rozetlerini çıkarın, aslında sadece arızalı ahlaki pusulaları olan soğukkanlı birer katilden ibaret kalırlar.

1971'de sağa eğilim tutumları ve gelenekçi tavırları olan Kirli Harry, benim tüm zamanların en sevdiğim gerilim filmlerinden biri diyebilirim. Ve filmin kötü adamı: Akrep. Akrep 60'lı yılların sonunda meydana gelen, gerçek hayattaki bir dizi cinayet üzerinde modellenmiş gerçek bir karakterdir. Gazetelerdeki adı ise Zodiac'tır. Bu zamana kadar asla yakalanamamış bir katil. Ve daha sonrasında da ünlü yönetmen David Fincher'in aynı adı taşıyan filminin konusu haline gelen Zodiac, polise şifreli mektuplar gönderme alışkanlığıyla tanınmış popüler bir seri katildir.

Andrew Robinson'un Akrep olarak canlandırdığı performansı, Kirli Harry'nin 40 yıl sonra bile şaşırtıcı derecede dinamik bir film kalmasını sağlayan önemli bir nedendir.

Kirli Harry Callahan, kanun ve düzenin etkili bir uygulayıcısı olmasına rağmen yöntemleri çelimsizcedir ve kargaşa barındırmaktadır. 

1. The Good, The Bad And Ugly (İyi, Kötü ve Çirkin ) -1969

1. The Good, The Bad And Ugly (İyi, Kötü ve Çirkin ) -1969

Seergio Leone'nin Spaghetti Westernleri Dolar üçlemesinin son filmi İyi, Kötü ve Çirkini izlediğimde bir film üçlemesinin adım adım nasıl öğretici olabileceğini kavramış oldum. Bir sanatsever olarak yönetmenin sanatsal büyümesi, 1964'te ki Bir Avuç Dolar filmi gibi bir filmden iyi filmlerden ve Akira Kurosawa'nın Yojimbosu'nun yeniden uyarlamasından ibarettir. Eğlenceli ama derin değil. 1965'ler Bir Avuç Dolar için, Leone'yi her film yapımında neredeyse büyüklüğe yaklaştıran ve bazılarında da bu çizgiyi aşarak mükemmel bir filme ulaşmasını sağlayan zamanlardı. Ancak hala çalışılması gereken birkaç sıkıntı vardı. Kusurların pek çoğunun teknik ve sanatsal olarak düzeltildiği bu üç saatlik capstone filmi, Leon'u aslında o bulunduğu çıtanın birkaç değil baya bir basamak üstüne çıkarmış diyebiliriz.

İyi, Kötü ve Çirkin'de şimdiye kadar çekilmiş en iyilerden biri sayılan gerçekçi savaş sahneleri ve de Elli Wallah'ın oynadığı karakter Tuco Ramires'in eğlenceli kişiliği, filme farklılık katmıştır.

Bu filmde Blondie ve Tuco'yu, önemsiz bir köprü için verilen büyük savaş esnasında askerlerin amansız bir şekilde verdikleri mücadeleyi gizliden gizliye izlerken görüyoruz. İç savaş, Batılıların çok önemli bir parçasıydı ancak daha önceki filmlerde İyi, Kötü ve Çirkin'den önce nadiren tasvir edilmişti. Leon bize her iki tarafı da adil ve eşit göstererek onlarla ilgili ne iyi ne de kötü bir vurgu yapıyor.

İyi, Kötü ve Çirkin herkesin ölmeden evvel izlemesi gereken bir film. Clint Eastwood ve Sergio Leone'nin aktör ve yönetmen olarak önemlerini teyit eden bir film ve şüphesiz bu zamana kadar yapılan Western türü filmlerin de açık ara en iyisi.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları