FYE.com'dan '1970 öncesi filmleri sevmiyorum.' çıktı.

Gerçek olaylardan esinlenilen bu yürek sızlatan drama, savaşın ortasında Koreli bir yetimi kurtarıp onunla bağ kuran bir astsubayın öyküsünü anlatıyor.

İlk film yapımcılarından Auguste ve Louis Lumiére kardeşler.

Basit ve trajik bir hikaye.

Siyahi bir samurayı konu alan ve şaşırtıcı bir mizaha sahip olan harika bir hikaye,

Bu yıl, sinema için harika bir yıl oldu diyebiliriz.

+ Çok Korkuyorum. - Neden? + Öyle Mutluyum ki, böylesine büyük, müthiş bir mutluluk, insanı korkutuyor. senin bu kadar mutlu olmana ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.

"İşte Kadınlar Budur, Güzeldirler ama Zehirleyerek Öldürürler."

“Karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor, ama ölüyorsun fakında değilsin.”

Eşi ve iki küçük kızıyla birlikte sıradan bir hayat yaşayan P. Barnum, ailesine daha konforlu bir hayat sunamamanın verdiği üzüntüyü her an iliklerinde hissetmektedir.

Günlerinin sonuna gelmiş bir Japon Savaş Ağası, krallığını üç oğlu arasında bölmeye karar verir fakat en küçükleri, bu adil olmayan kararı için çok ciddi bir bedel ödetmeye hazırdır.

"Sahip olduklarımız bize sahip oluyor."

Tek işleri A noktasından B noktasına sipariş, B noktasından A noktasına boşları götürmek olan birkaç personelin hiç de sanıldığı gibi olmadığına tanık oluyoruz.

Yaşam koçluğu şirketi sahibi olan aşırı öz güvenli bir çapkın, cazibesinden etkilenmemiş bir heykeltraşı baştan çıkarmaya çalışır.

20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızlarından biri: Marilyn Monroe (1926-1962)