Suçlu, geçici olarak masa başı görevine getirilen polis memuru Asger Holm'e odaklanıyor.

"Gerilimi iliklerinize kadar hissetmeye hazır mısınız?"

En seçkin film yapımcıları sinemanın sadece ekranda değil, izleyicinin zihninde nasıl hareket ettiğine de odaklanır. Beyaz perdeye her şeyi yansıtan ve ön yargı uyandıran resim ve hikaye sinemaya nadiren gidenlere hitap edebilir ancak buradaki resim, bilinen gerilim kalıbını ve ön yargıları tamamen yok ediyor.

Bu özellik nadiren etkin yapımcılarda olur. 30'una henüz basmış yönetmen Gustav Möller'in erken yaşta öğrenip ekranlara uyguladığı şey, çok ödül kazanmasına neden oldu. İlk deneyimi olan "Suçlu", küçük bir odadaki masanın başında ve etrafta görünen birkaç teknolojik materyal içerisinde bile nefes kesici bir gerginlik yaratıyor. Hikaye, ayrı iki odada gerçekleşir ve bizi birkaç çağrı sonrası içine çeker. Geçici olarak acil durum görevine atanan genç polis memuru, kaçırıldığını iddia eden bir kadından gece yarısı imdat çağrısı alır ve bu ani gelişen görüşmenin ardından 75 dakikalık uzun ve gergin bir atmosfer yaratan film, neredeyse nefes almayı zorlaştırır.

"Daha az ama daha etkili" sloganı ile tüm süre boyunca tekrarlayan bir mesaja sahiptir. Pahalı ve kalabalık bir ortam olan sinemada beklenilen ilgi sonrası beliren olumlu farklılıklar, filmin potansiyel kapsamı ve tutkusu muazzam bir film dememizde o derece belirleyicidir. Ancak sadece hayal gücü ile düşük bütçeli, belki de kamuoyunun dikkatini bile çekmeyen ve bilinen tüm sinema kurallarının dışında hareket eden başarılı bir yapım nadiren yaratılabilir.

"Baskı yaşandığında ve alışık olmayan durumlarda çaylaklar her zaman endişeli olur."

Danimarkalı yönetmen Lars Von Trier, çektiği aykırı filmlerle kurucularından olduğu Dogma 95 hareketi devam ediyor. Sinema dünyasında kendi kendini tekrar eden düşük ölçekli film yapımcılarının sanatlarını göstermede kullandıkları temel teknik malzemelerin en aza indirgenmesine yönelik olan "Dogma 95" akımının yaratıcısıydı. Pahalı efektler, pahalı oyuncular, pahalı kameralar, pahalı bilgisayar ve teknik malzemeler kullanmadan, etrafta koşuşan yüzlerce asistan ve arka ekip olmadan sadece birkaç kişi ve bir el kamerası ile iyi bir hikaye ve üst düzey performansa odaklanmaktadır.

Suçlu, bilinen tüm Dogma kriterlerine uyuyor. Titizlikle ve dikkatli bir şekilde fotoğraflanmış, ince detay gerektiren ses tasarımı sayesinde filmde gelişen sessiz ve durgun anların şaşırtıcı temposu, filmin başarısında göze çarpan etkileyici bir detaydır. Filmin görsel odağı, dramın çoğunu oluşturan masa başındaki polis memuru Asger Holm ile baş başa kaldığımızda ortaya çıkıyor.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları