'Kopma' en sade ifade ile toplumu oluşturan tüm parçaların görmesi gereken bir film.
Zamanla küfleşen ve çürüyen duygular.
Nuri Bilge Ceylan ile ilişkili bir tarza sahip, ağır hareket eden bir dramadır 'Küf' ve çok az görüntünün gerçekleştiği çok uzun çekimlere sahiptir. Birkaç karede birbirleriyle iletişim kuran karakterleri gözlemleriz ancak dikkat edilecek çok az şey var. Yönetmen Ali Aydın'ın karakter çevreleriyle ilgili dikkat çekmek için tasarlanmış planlı ve kasıtlı bir tekniktir.
Basri, Anadolu'nun ücra bir bölgesinde yaşayan ve emekliliği yaklaşan bir duldur. Devlet Demiryolları görevlisi, zamanının çoğunu geçmişi düşünerek geçirir; özellikle de hükümet karşıtı isyanlar sırasında on sekiz yıl önce hayatını kaybeden oğlunu. Ancak oğlunun katili uzun zaman geçmesine karşı hala bulunamadı. Meslektaşı Cemil, zamanın çoğunu Basri ile alay ederek geçirir, sonunda bu ikili ilginç bir gerçekle yüzleşir.
Küf basit bir hikayedir. Topluma ve bürokrasiye yöneltilen bir eleştiri. Basri'nin sonu görünmeyen demiryolu rayları boyunca yürümesi, bürokrasinin yarattığı hayal kırıklığının görsel bir metaforudur.
Ben aslında bu dünyaya hiç gelmemeliydim.
Basri'nin hayatı, insanın çaresizliğinin portresi niteliğinde ve insanın var oluşuna dair de önemli cümleler söylemektedir. Özellikle Basri ve Cemil karakterleri arasındaki zıtlaşma, Basri'nin hayatla sınavı olacaktır. İnsanın içinde yatabilecek kötülüğün dışavurumu, Cemil'in tren istasyonunda öldüğü sahnede karşılık bulacaktır. Yıllardır birçok şeye öfke duyan Basri, insanlarla yüzleşircesine Cemil'in ölümünü izlemekte ve cemaat namazında boş boş bakmaktadır.
Facebook Yorumları