Film, nihai arzusu sevdiği kızın karşısında oturup göz göze bakabilmek olan bir taksicinin, gece mesaisinde başına gelen tuhaf olayları konu ediyor.

Güven'in hikayesi bizi içine çekecek kadar yeni ama kendimizin ve kültürümüzün çarpık bir yansıması olacak kadar da tanıdık.

Yolcu'nun da ifade ettiği gibi: Delilik bulaşıcı olabilir mi? Bir kent merkezinde taksicilik yapan sıradan biri için gece, arka koltuğa oturan yeni müşteri sonrası tuhaf bir hal alacaktır.

Kuşkusuz Yolcu'nun verdiği adres ve kullandığı argo kelimeler hiç uygun değil. Tem'den birkaç mil uzakta başka bir yolcu aldığında tüm bu kasvet, Taksici Adem için son bulabilir. Arabaya yeni binen yolcu bu ortamı birkaç espri ile belki yatıştırır. Deli, bakıldığında kirli bir filmdir.

Bu üç karakterin tanışma anından sonra gelişen sinematografi zıt iletişimi ve sinir bozucu açılarıyla bir halisünasyonu andırır. Sanki film artık gerçekliğini tamamen yitiriyor gibidir. Taksi'nin içinden çıktığı puslu sahne ve Güven'in silah sesinden irkildiği o an gibi filmin final sahnesine dek bir kabus dünyasında geçiyordur sanki.

Çekimlerinin büyük bir kısmı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde gerçekleşen Deli ise Taksici Güven’in (Cem Yılmaz) yolculuğunu ekrana getiriyor. En büyük hayali aşık olduğu kızın karşısında oturmak olan Güven, bir gece mesaisinde başına gelen olayların örgüsüyle de seyirciye Dramatik bir hikaye yaşatıyor.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları