Oscar'lı aktör Ben Affleck'in ilk yönetmenlik sınavı olan filmde, Boston yeraltı dünyasının en çirkin, en tehlikeli ve en berbat kısımlarında kaçırılan bir kız çocuğunu bulmaya çalışan iki özel dedektifin öyküsünü anlatıyor

Acı; kendinden başka kimselere yardım etmek istemeyen bencillere verilen bir lanet midir?

Sarhoş bir genç gece yarısı Boston sokaklarında dolaşırken vahşice öldürülen bir çocuk cesedini çalıların etrafında fark ettiğinde, dedektif Remy Breesent ihbar sonrası hepimizin de kabul edeceği üzere büyük bir öfkeye kapılır, bu acaba kaçıncı cinayet vakası ?

Doğru şeyi yapmak için ödenmesi gereken bedele dair güçlü soruları olan bir polisiye.

Kaos sessiz bir şekilde gece yarısı 20:00 gibi başlar.

Annesi dışarıdayken bir gece yarısı evinden sessizce kaçırılan Amanda McGready'den sonra kaos atmosferi Boston'un karanlık sokaklarında belirdi. 4 yaşındaki çocuk sanki hiç ortada yokmuş gibi birden gözden kayboldu.

Bu kayıp şehir çapında bir korkuya yol açar. Kızın evinin önü polis memurları, medya mensuplarıyla ve yan kent sakinleriyle dolu bir kalabalık oluşur. Amanda'nın annesi kederli bir şekilde etrafa bakınırken teyzesi , Amanda'yı kaçıranlara net bir mesaj verir: Davacı olmayacağız, kızı geri getirin.

Polis amiri Jack Doyle, onu bulana kadar bir an bile gözünü kırpmayacağını açıklar. Ama Amanda nın teyzesi için tek kişi yeterli değildir. Boston kentini ve sokakları bilen, polislerle konuşmak istemeyen İnsanlarla iletişim kurabilecek iki dedektif Patrick Kenzie ve kız arkadaşı Angie'yi işe alır.

Çocuk Şube lideri Jack, Remmy ile birlikte Boston'un en belalı mahallelerinde ateşli ve hararetli bir Şekilde kaybolan kızı ararken halkın da yardımlarına koşması filme farklı bir tonaj katmış.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları