Cudi dağlarında bir grup eşkiya yakalandı ve hapse atıldı. Yıllar içinde kimi hastalıktan, kimi hesaplaşma sonucu öldü. Biri hariç...

Hiç kimse kötü olarak doğmaz.

Bu sözlerle başlayan film, coğrafya şartları ciddiye  alındığında felsefi bir arayışın peşinde olduğunu kanıtlıyor. Af yasasından serbest kalmış bir dağ eşkiyasını merkezine alan film bugün bile kusursuzdur. Baran, gençliğinde onlarca köy baskınına katılan gözü pek bir soyguncudur. Otuz yıllık bir esaretin ardından o artık serbesttir. Fazla birömrü kalmadığını düşünen Baran son olarak sevdiği kadını ve ona ihanet eden adamı bulmak için hiç görmediği İstanbul'a gitme kararı alır.   

Eşkıya artık şehirde...

Filmin tüm oyuncuları çok iyi. Ama hep komedi ikonu olarak hafızalara kazınmış bir adamın bu denli karaktere asıldığını ilk kez görüyorum.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları