Bir gün ki o gün asla gelmeyebilir, senden bir iyilik isteyeceğim.
Destansı bir aile hikayesi ama çocuklara göre değil.
Mario Puzo'nun yazdığı aynı adlı romandan uyarlanan film, profesyonel bir gangster üyesi olmanın pek de istenilen bir şey olmadığını gösterir. Sık sık, kısa ve korkunç şiddet olayları içerisinde ve sonrasında oluşan bakışlar bu mesleğin bir bedelidir. Film, bu geleneksel göçmen mafya resminin gösterişli görünümünü bize bir kenarda canlı kalanlar tarafından sunmaya çalışır.
Mario Puzo'nun romanı hakkında dikkat çeken ilk şey, içeriden birinin kaleme almış olduğu izlenimi yaratmasıdır. Bize geniş, suç ve entrikalarla dolu bir dünya yerine daha küçük, kısıtlı ve özel bir grup hakkında detay veriyormuş gibi hissettirir. Herkes herkesi tanıyor ve ne yaptıklarını çok iyi biliyor. Bir itirafçının not defteri gibi.
Sakın bana masum olduğunu söyleme.
Baba, 40'lar ve 50'lerin Amerika'sında, bir İtalyan mafya ailesinin destansı öyküsünü konu alır. Don Carleone'nin kızı Connie'nin düğününde, ailenin en küçük oğlu ve bir savaş gazisi olan Michael babasıyla uzun sürenin ardından barışır. Bir suikast girişimi, Don'u artık işleri yürütemeyecek duruma düşürünce ailenin başına Michael ve ağabeyi Sonny geçer.
Francis F. Coppola'nın filmi, tek boyutlu ayak takımı serseriler yerine daha karmaşık ve varoluşsal ikilemlerle boğuşan gangster tasviriyle gangster film türünü tamamen değiştirdi. Öncesinde buna benzer tüm gangster filmleri, dışarıdan bir bakış açısıyla anlatılıyor ve gangsterler nadiren sevecenlikle tasvir ediliyordu.
Baba, aynı zamanda bir mafya örgütünü içeriden gösteren ilk filmdir. Carleone ailesinin ve çektikleri sancıların dallanıp budaklanan tasviri, karakterlerin temel saiklerinin suç işlemek değil şeref, vazife ve aileye bağlılık olduğu eski Yunan trajedilerinin ihtişamına ve kapsamına erişir.
Facebook Yorumları